Ve hiçbir hamim, başka bir hamimi sormaz.
Dost dostun halini soramaz.
Hiçbir dost da dostu(nu) soramaz.
Dost dostun durumunu sormaz.
Ve hiçbir hamim, başka bir hamimi sormaz.
Bir can yoldaşı, diğer can yoldaşını sormaz bile.
Ve dost dostu sormaz.
bir dost başka bir dostu sormayacak.
En yakın dostlar birbirlerinin halini sormaz/bir dost bir dostundan bir şey isteyemez.
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz.
Ve bir dost dosta halini sormaz.
ve hiç kimsenin arkadaşını(n durumunu) sormayacağı,
(O gün) hiçbir samimi dost, dostunu sormaz.
Ve bir hısım bir hısıma halini sormaz
Dost dostun halini sormaz.
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz.
hiçbir hısım bir hısımı sormayacak.
Hiç bir yakın bir yakınını sormaz.
Hiçbir yakın bir yakınını soramaz.
(10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun halini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister.
Dostların birbirini arayacak hali kalmaz!
Dost dostun durumunu sormaz.
Ve hiçbir yakın dost, başka bir yakın dostu sormaz.
And no friend will ask about his friend.
And no loyal friend will ask of a loyal friend.
no good friend will ask about his friend
No friend will care about his close friend.
And no friend will ask about his friend.
No friend will ask about his friend.