Firavun hemen ordusu ile onların ardına düştü. Derken sudan üzerlerine kapanan kapandı.
Firavun, onların arkasına ordusuyla düşüp denize dalınca, deniz onları çepeçevre kuşatıp boğuverdi.
Firavun, askerleriyle birlikte onların peşine düşmüştü. Denizde onları kuşatan şey (felaket) onları kuşatmıştı.
Firavun, ordusuyla birlikte ardlarına düştü. Ne var ki, deniz üstlerine kapanıp onları içine aldı.
Firavun hemen ordusu ile onların ardına düştü. Derken sudan üzerlerine kapanan kapandı.
Derken Firavun, ordularıyla birlikte onların peşine düştü. Sonra deniz onları iyice içine gömdü.
Firavun, ordusuyla onların peşine düştü. Ne var ki, sular karabasan gibi onların üzerine çökerek, karabasan gibi çöktü.
Derken Firavun da askerleriyle birlikte onların peşine düştü; ama birden onları boğacak olan su (görevini yapıp) onları içine alıverdi;
Derken, Firavun, ordusuyla birlikte onların arkasına düştü. Ama denizden onları sarıp kuşatan, sarıp kuşattı.
Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi.
Derken Firavun ordularıyla onları takip etti; denizden kendilerini saran sarıverdi.
(Musa İsrailoğulları'yla beraber yola koyulunca) Firavun, ordularıyla onların peşine düştü, ama sonunda onları içine alıp boğması mukadder olan deniz onları yutuverdi.
Bunun üzerine Firavun askerleriyle birlikte onların peşine düştü de, deniz onları görülmedik bir şekilde kuşatıp yuttu.
Derken Firavn ordulariyle onları ta'kıb etti, kendilerini de deryadan saran sarıverdi
Fir'avn, askerleriyle onların ardına düştü, denizden onları örten örttü (deniz onları örtüp boğdu).
Firavun ise, ordularıyla peşlerine düştü; sulardan onları kaplayıveren kaplayıverdi.
Derken (Fir'avn), ordulariyle birlikde arkalarına düşdü, deniz de kendilerini nasıl kapladıysa öylece kaplayıverdi.
Firavun da ordusuyla onu takip etti. Deniz de onları nasıl kapladıysa öylece kaplayıverdi.
Firavun askerleriyle onları takip etti. Denizden onları kaplayacak olan su kaplayıverdi.
Firavun da askerleriyle onun peşine düştü. Deniz onları öyle bir sardı ki birden yutuverdi.
Firavun, ordusu ile onları izledi de kendilerini deniz kaplayıp içine aldı, boğdu.
Firavun, ordusuyla birlikte ardlarına düştü. Ne var ki, deniz üstlerine kapanıp onları içine aldı.
Firavun hemen ordusu ile onların ardına düştü. Derken sudan üzerlerine kapanan kapandı.
So Pharaoh followed them with his soldiers, but the sea came-over them and covered them.
And Pharaoh followed them with his forces, and there covered them of the sea what covered them.
Pharaoh pursued them with his troops and the sea overwhelmed them utterly.
Pharaoh pursued them with his troops, but the sea overwhelmed them, as it was destined to overwhelm them.
So Pharaoh followed them with his soldiers, but the sea came-over them and covered them.
So Pharaoh followed them with his soldiers, but the sea came over them and covered them.