"Bu, gıyabında ona ihanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin planlarını başarılı kılmadığını bilmesi içindir."
"Bu, onun yokluğunda ona ihanet etmediğimi ve Allah'ın ihanet edenlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını herkesin bilmesi içindir."
"Bu (itirafım, Yusuf'un) yokluğunda (o şimdi hapisteyken) ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir.
"Umarım ki arkasında kendisine ihanet etmediğimi bilir, zira ALLAH hainlerin planını onaylamaz."
"Bu, gıyabında ona ihanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin planlarını başarılı kılmadığını bilmesi içindir."
Yusuf şöyle devam etti: "O (kadının kocası)bilsin ki yokluğunda ona hainlik etmedim. Allah, hainlerin oyununu hedefine ulaştırmaz."
"İşte bu, Ona, arkasından alçaklık yapmadığımı kesin olarak bilmesi içindir. Çünkü kuşkusuz, Allah, alçaklık yapanların çevirdiği dalavereleri başarıya ulaştırmaz!"
Bütün bunları şu gerçeği kesinlikle bilsin diye (söylüyorum) ki, ben gıyabında ona ihanet etmedim, üstelik Allah da hainlerin tuzağını asla başarıya ulaştırmaz.
"Gerçeği söylüyorum ki, Yusuf, gıyabında ona hainlik etmediğimi, Allah'ın, hainlerin tuzağını başarıya ulaştırmayacağını bilsin."
(Yusuf aracıya şunu söyledi:) "Bu, (itiraf, Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah'ın ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi."
Bundan maksadım, benim ona gerçekten gıyabında hıyanet etmediğimi ve Allah'ın kesinlikle hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını bilmesini sağlamaktı.
(Yusuf olup biteni öğrendiğinde: "Amacım (eski efendimin,) arkasından kendisine ihanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hazırladığı tuzakları asla başarıya ulaştırmadığını bilmesini sağlamaktı" dedi,
(Yusuf), "Benim böyle yapmam, Aziz'in; yokluğunda, benim kendisine hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını bilmesi içindi" dedi.
Bu işte şunun için ki bilsin hakıkaten ben, ona gaybında hıyanet etmedim ve hakıkaten Allah hainlerin hiylesini muvaffakıyyete erdirmez
(Gerçeği söyledim ki Yusuf) Benim, arkadan kendisine hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin tuzağını başarıya ulaştırmayacağını bilsin."
(Yusuf aracıya şunu söyledi:) "Bu, (itiraf Vezirin) yokluğunda gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Tanrı'nın ihanet edenlerin hiteli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi."
(Elçi gidib de Yuusufa bu kat'i i'tirafı nakletdikden sonra o, dedi ki: "(Benim) bu (i'tirafa lüzum görüşüm azizin) gıyaabında kendisine hakıykaten haainlik etmediğimi ve Allahın, haainlerin hıyiesini hiç şübhesiz muvaffakiyyete erdirmeyeceğini onun da bilmesi içindi".
Bu; gıyabında kendisine gerçekten hıyanet etmediğimi, hainlerin hilesini Allah'ın başarıya erdirmeyeceğini, onun da bilmesi içindi.
Bu, gıyabında ona ihanet etmediğimi bilmesi içindir. Allah, hainlerin tuzağına yol vermez.
(52-53) Ve devamla şöyle dedi: Bunu böylece söylüyorum ki eşim vezir de (Yusuf'a sahib olmaya yeltenmemle beraber) kendisinden gizli olarak ona (fiilen) hiyanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hilesini iflah etmeyeceğini bilsin. Doğrusu, ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hariç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder. Doğrusu Rabbim gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur)."
"Bu, arkasından efendime ihanet etmediğimin bilinmesi içindi ve Allah hainlerin hilelerinde başarılı olmasına izin vermez. "
'Umarım ki arkasında kendisine ihanet etmediğimi bilir, zira ALLAH hainlerin planını onaylamaz.'
Bu, gıyabında ona ihanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin planlarını başarılı kılmadığını bilmesi içindir.
"That is so he knows that I will not betray him while he is not present and that God does not guide the scheming of the betrayers. "
“That is so he might know that I betrayed him not unseen, and that God guides not the plan of the treacherous.
In this way he may know at last that I did not dishonour him behind his back and that Allah most surely does not guide the deviousness of the dishonourable.
"I hope that he will realize that I never betrayed him in his absence, for GOD does not bless the schemes of the betrayers.
"That is so he knows that I will not betray him while he is not present and that God does not guide the planning of the betrayers."
"That is so he knows that I will not betray him while he is not present and that God does not guide the scheming of the betrayers."