"Gönlümden geçenleri ve kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum. Ve Allah tarafından bilmeyeceğiniz şeyleri bilirim." dedi.
Ya'kub,"Ben, sadece gam ve kederimi Allah'a arzediyorum. Ben sizin bilmeyeceğiniz şeyleri Allah tarafından vahiy ile biliyorum" dedi.
(Yakup ise) şöyle demişti: "Ben, kederimi ve hüznümü yalnızca Allah'a arz ediyorum. Ben sizin bilemeyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (Vahiy ile) biliyorum.
"Ben kahrımı ve tasamı ancak ALLAH'a şikayet ederim, sizin bilmediğinizi ALLAH'tan biliyorum" dedi.
"Gönlümden geçenleri ve kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum. Ve Allah tarafından bilmeyeceğiniz şeyleri bilirim." dedi.
Yakup dedi ki "Ben üzüntümü ve kederimi yalnız Allah'a açıyorum. Allah'ın bildirmesi sebebiyle sizin bilmediğiniz bir şeyi de biliyorum.
"Ben, kaygımı ve üzüntümü, yalnızca Allah'a anlatırım. Sizin bilmediklerinizi de Allah'ın yardımıyla bilirim!"
"Ben derdimi ve hüznümü sadece Allah'a arz ediyorum!" dedi (ve ekledi): "Üstelik Allah sayesinde, sizin bilmediklerinizi biliyorum!
Dedi ki: "Ben, içimi doldurup taşan özlemimi, kederimi Allah'a arz ederim. Ve Allah'ın yardımıyla sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim."
Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Allah'a şikayet ediyorum. Ben Allah'tan (bir bilgi olarak) sizin bilmediğinizi de biliyorum."
Dedi ki: "Ben dolgunluğumu ve üzüntümü ancak Allah'a şikayet ederim ve Allah tarafından sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim!
"Ben" dedi, "tasamı ve üzüntümü yalnızca Allah'a havale ediyorum; çünkü Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum ben.
Yakub, "Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah'a arz ederim. Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim" dedi.
Ben, dedi, dolgunluğumu, huznümü ancak Allaha şikayet ederim ve Allahdan sizin bilemeyeceğiniz şeyler bilirim
"Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a arz ederim ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim." dedi.
Dedi ki: "Ben, dayanılmaz kahrımı ve üzüntümü yalnızca Tanrı'ya şikayet ediyorum. Ben Tanrı'dan (bir bilgi olarak) sizin bilmediklerinizi de biliyorum."
(Ya'kub da): "Ben (taşan) kedirimi, mahzunluğumu yalınız Allaha şikayet ediyorum. Ben Allah tarafından sizin bilmeyeceğiniz (nice) şeyleri de biliyorum" dedi.
Dedi ki: Ben, üzüntümü ve kederimi yalnız Allah'a açarım. Ve ben, Allah katından sizin bilmediğinizi biliyorum.
-Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah'a açarım. Allah tarafından, sizin bilmediklerinizi bilirim, dedi.
"Ben" dedi, "sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah'a arz ediyorum. Hem sizin bilemediğiniz birçok şeyi Allah tarafından vahiy yolu ile biliyorum."
(Yakup) dedi ki: "Kederimi ve hüznümü ancak Allah'a havale ediyorum.. . Allah hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum. "
'Ben kahrımı ve tasamı ancak ALLAH'a şikayet ederim, sizin bilmediğinizi ALLAH'tan biliyorum,' dedi.
"Gönlümden geçenleri ve kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum. Ve Allah'tan bilmeyeceğiniz şeyleri bilirim." dedi.
He said: "I merely complain my grief and sorrow to God, and I know from God what you do not know. "
He said: “I but complain of my distress and grief to God; but I know from God what you know not.
He said, ‘I make complaint about my grief and sorrow to Allah alone because I know things from Allah you do not know.
He said, "I simply complain to GOD about my dilemma and grief, for I know from GOD what you do not know.
He said: "I merely complain my grief and sorrow to God, and I know from God what you do not know."
He said, "I merely complain my grief and sorrow to God, and I know from God what you do not know."