Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
Şahitliklerini dosdoğru yaparlar.
Onlar şahitliklerini yerine getirenlerdir.
Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;
Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
Onlar şahitliklerini dosdoğru yapanlardır.
Tanıklıklarını doğru yapanlar.
Yine onlar ki, şahitlik görevinin hakkını verirler;
Bunlar, tanıklıklarını tam yaparlar.
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
Ve onlar ki, şahitliklerinde dürüstdürler.
ve şahitlik yaptıkları zaman kararlı duranlar;
Onlar, şahitliklerini dosdoğru yapan kimselerdir.
Ve onlar ki şahidliklerinde dürüstürler
Şahidliklerini yaparlar.
Şahidliklerinde dosdoğru davrananlardır.
Sahiciliklerini (dosdoğru) yapanlar,
Ve onlar ki; şahidliklerini gereği gibi yaparlar.
Onlar, şahitliklerini doğru olarak yerine getirirler.
Onlar şahitliklerini dürüstçe ifa ederler.
Onlar ki, şehadetlerinde kaimlerdir ("ŞehidAllahu ennehu.. . "Al-u İmran: 18. ayetine atıf. A. H. )!
Gereği gibi tanıklıkta bulunurlar;
Onlar, tanıklıklarını dosdoğru yerine getirirler.
And those who uphold their testimonies.
And are those who, in their witness, are upright,
those who stand by their testimony;
Their testimony is truthful.
And those who uphold their testimonies.
Those who uphold their testimonies.