Onlar; gayba inanırlar, salatı ikame ederler ve verdiğimiz rızıktan infak ederler.
Onlar, gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda harcarlar.
Onlar gayba (bilinemeyenlere) inanır; namaz kılar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (verirler).
Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçekleri de onaylarlar, salatı (dayanışmayı) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler.
Onlar; gayba inanırlar, salatı ikame ederler ve verdiğimiz rızıktan infak ederler.
Allah'a içten inanan, namazı düzgün ve sürekli kılan ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlar,
Onlar, gizli gerçeklere inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar; kendilerine geçimlik olarak verdiklerimizden de yardımlaşmak amacıyla paylaşırlar.
o hidayete erenler ki, idraki aşan hakikatlere bütünüyle iman ederler, namazı istikamet üzre kılarlar, kendilerine sürekli lutfettiğimiz şeylerden (ihtiyaç sahiplerine) harcarlar;
Ki onlar, gayba inananlar, namazı kılanlardır. Ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır.
Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Onlar ki, gayba iman edip namazı dürüst kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.
Onlar ki, insan idrakini aşa(n olguların varlığı)na inanırlar ve namazlarında dikkatli ve devamlıdırlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan başkaları için harcarlar,
Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler.
Onlar ki gaybde (gizlide, içtenlikle) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızası için) harcarlar.
Onlar ki gayba inanırlar, namazı gözetirler, kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.
(O takvaa saahibleri ki) onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızk olarak verdiğimizden de (Allah yolunda) harcarlar.
Onlar ki gayba inanırlar. Namazı kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de infak ederler.
(2-3) Hiç kuşkusuz bu kitap, kendilerini günahlardan korumaya çalışan, görmediği halde inanan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcayanlar için yol göstericidir.
O müttakiler ki görünmeyen aleme inanırlar. Namazlarını tam dikkatle ifa ederler. Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar.
İşte onlar gayblarındaki (algılayamadıkları) hakikate (Nefslerinin Allah Esma'sının anlamlarının bir terkip - bileşimi şeklinde meydana geldiğine) iman ederler, salatı ikame ederler (fiilen eda yanı sıra anlamını yaşarlar) ve kendilerine verdiğimiz maddi - manevi yaşam gıdasından Allah adına karşılıksız paylaşırlar.
Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçeklere de inanırlar, namazı (salat) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler
Onlar; gayba inanırlar, salatı ikame ederler ve verdiğimiz rızıktan infak ederler.
Those who believe in the unseen, and hold the contact-method, and from Our provisions to them they spend.
Those who believe in the Unseen, and uphold the duty, and of what We have provided them they spend;
those who have iman in the Unseen and establish salat and spend from what We have provided for them;
who believe in the unseen, observe the Contact Prayers (Salat), and from our provisions **to them, they give to charity.
Those who believe in the unseen, and hold the contact prayer, and from Our provisions to them they spend.
Those who acknowledge the unseen, and observe the contact prayer (sala), and from Our provisions to them, they spend.