O şiddetli ateşin sahipleri.
- Kahrolsun! Ateşi olan o çukuru kazanlar.
(4, 5) Tutuşturulmuş yakıt(la) dolu o ateş(li) çukur(un) halkı kahrolsun!
Tutuşturulmuş ateşin-
O şiddetli ateşin sahipleri.
Yakıt dolu ateş çukurunun sahipleri
Ateşi tutuşturanlar.
O ateş (hendekleri), ağzına kadar doldurulup tutuşturulmuştur.
O tutuşturulan ateşin adamları,
'Tutuşturucu yakıt dolu o ateş,'
O çıralı ateş sahiplerine.
(imana ermiş olanlara karşı) şiddetle yanan ateş (çukurunu)!
(3-5) Şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.
O çıralı ateşin
O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)!
'Tutuşturucu yakıt dolu o ateş',
(4-5) tutuşdurucu (malzeme ile hazırladıkları) o ateş hendeklerin saahibleri gebertilmişdir.
Tutuşturucu ateşlerle,
Tutuşturulmuş ateş,
(4-5) Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un, o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel'un oldukları gibi...
O çıralı ateşte.
Tutuşturulmuş ateşin-
O şiddetli ateşin sahipleri.
The Fire supplied with fuel.
Of the fuel-filled fire,
the fire well stocked with fuel –
They ignited a blazing fire.
The fire they supplied with fuel.
The fire supplied with fuel.