Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

"Biz, dinlemek için oturma yerlerine otururduk. Fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir ışın buluyor."

وَاَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِۜ فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْاٰنَ يَجِدْ لَهُ شِهَاباً رَصَداًۙ
Ve enna kunna nak'udu minha mekaıde lis sem'i fe men yestemiıl ane yecid lehu şihaben rasada.
#kelimeanlamkök
1ve ennave elbette biz
2kunnaidikكون
3nek'uduotururقعد
4minhaonun
5mekaideoturma yerlerindeقعد
6lissem'idinlemeğe mahsusسمع
7femenartık kim
8yestemiidinlemek isteseسمع
9l-aneşimdi
10yecidbulurوجد
11lehukendisini
12şihabenbir ışınشهب
13rasadengözetleyenرصد
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    "Halbuki biz, göğü dinleyebileceğimiz yerlerde oturuyorduk. Fakat şimdi, kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev hüzmesi buluyor."

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    (Oysa) biz (haber) dinlemek için göğün (çeşitli) yerlerinde oturuyorduk fakat şimdi kim (haber) dinlemek isterse, kendisini takip eden bir alev hüzmesi bulu(yo)r.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    "Biz orada casusluk için otururduk. Ancak şimdi her kim dinlemek isterse kendisini gözleyen bir ateş topu bulur."

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    "Biz, dinlemek için oturma yerlerine otururduk. Fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir ışın buluyor."

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Halbuki biz orada bazı yerlere oturur, (yüce meclisi) dinlerdik. Şimdi orayı kim dinlese kendini gözleyen bir ateş parçasıyla karşılaşıyor.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    "Aslında, dinlemek için orada oturma yerlerine otururduk. Artık, şimdi kim dinlemek isterse, kendisini izleyen yakıcı ışınlar bulur!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    halbuki vaktiyle biz onun uygun yerlerinde (haber) dinlemek için otururduk; ne var ki şimdi (bizden) her kim dinlemeye kalksa, derhal karşısında hedefe kilitli bir ateş topu buluyor.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    "Biz eskiden, onun, dinlemek için oturulan yerlerinde otururduk. Ama şu anda kim dinlemeye kalksa kendisini gözetleyen bir alev/ışık bulur."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    "Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur."

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Doğrusu biz dinlemek için onun bazı mevkilerinde otururduk. Fakat şimdi her kim dinleyecek olursa, kendisini gözetleyen bir alev buluyor.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    halbuki onu(n gizlediği her sırrı) dinleyebileceğimiz (uygun) yerlere kurulmuştuk ve şimdi (veya başka zaman) onu dinlemeye çalışan herkes (aynı şekilde) kendisini bekleyen bir alev ile karşılaşacaktır!

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    "Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Ve doğrusu biz ondan dinlemek için bazı mevkı'lere otururduk fakat şimdi her kim dinliyecek olursa onun için gözeten bir şihab buluyor.

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Ve biz onun dinlemeğe mahsus olan oturma yerlerinde oturur (gayb haberlerini dinlemeğe çalışır)dık. Artık şimdi kim dinlemek istese, kendisini gözetleyen bir ışın bulur.

  • Gültekin Onan

    Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, hemen kendisini izleyen bir şihab bulur."

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    "Halbuki hakıykaten biz (bundan evvel haber) dinlemek için onun ba'zı kısımlarında oturacak yerler (bulub) oturuyorduk. Fakat şimdi kim dinleyecek olursa kendisini gözetib duran bir şihab (karşısında) bulunuyor".

  • İbni Kesir

    Doğrusu biz; göğün dinlenebileceği bir yerinde oturmuştuk; ama şimdi kim onu dinleyecek olursa, kendisini gözetleyen bir alev buluyor.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Oysa, orada bizim dinlemek için oturma yerlerimiz vardı. Şimdi kim dinlemek istese onu gözeten bir alev yakalıyor.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    "Önceleri biz göğün bazı yerlerinde oturup dinleme merkezleri edinirdik. Ama şimdi kim dinlemeye kalkışırsa, derhal kendini gözetleyip izleyen bir alevle karşılaşıyor.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    "Biz anlamak için ondan mekan edinip oturuyorduk. Şimdi ise kim dinlese kendisi için gözetleyen tahrip edici ışın bulur!"

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    'Biz orada casusluk için otururduk. Ancak şimdi her kim dinlemek isterse kendisini gözleyen bir ateş topu bulur.'

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    "Biz, dinlemek için oturma yerlerine otururduk. Fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen parlak bir alev buluyor."

  • Progressive Muslims

    "And we used to sit in it in places of listening, but anyone who sits now finds a projectile homing in on him. "

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    “And that: ‘We sat there on seats to hear; but whoso listens in now finds for him a flame waiting.’

  • Aisha Bewley

    We used to sit there on special seats to listen in. But anyone listening now finds a fiery meteor in wait for him.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    " 'We used to sit there in order to spy. Anyone who listens is pursued by a powerful projectile.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    "And we used to sit in it in places of listening, but anyone who sits now finds a projectile seeking him."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    "We used to sit in it in places of listening, but anyone who sits now finds a projectile seeking him."