İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
İşte bu, ellerinizle yapıp ettikleriniz yüzündendir. Şüphesiz Allah, kullara zulmedici değildir.
İşte bu, ellerinizin öne sunduğu şeyler yüzündendir. Şüphesiz ki Allah kullarına asla haksızlık edici değildir.
"Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir."
İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
Siz, ne ettiyseniz onu buldunuz. Allah, hiçbir kuluna haksızlık yapmaz.
"Kendi elinizle yaptıklarınızın karşılığı, işte budur. Çünkü kuşkusuz, Allah, kullara haksızlık yapmaz!"
bu, öz ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır; değilse Allah'ın kullarına haksızlık yapma ihtimali bulunmamaktadır.
"İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."
Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Bu, sizin kendi ellerinizle önceden yaptıklarınızın karşılığı ve Allah'ın kullarına haksızlık etmemesindendir.
"kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"
(Ey kafirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir.
Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkar olmadığındandır.
"İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah, kullara zulmedici değildir."
Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği (işler) yüzündendir. Yoksa kuşkusuz Tanrı kullara zulmedici değildir.
Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakikaten zulümkar olmadığıdır.
İşte bu; ellerinizin yaptığının karşılığıdır. Muhakkak ki Allah; kullarına asla zulmedici değildir.
Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır diyerek canlarını alırken bir görseydin! Allah, kullarına zulmedici değildir.
"İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez."
"Bu, yaptıklarınızın getirisidir! Allah, kullarına zulmedici değildir!"
'Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir.'
İşte bu, kendi ellerinizle yaptıklarınızın karşılığıdır, yoksa Allah kullarına asla haksızlık etmez.
"This is for what your hands have put forth, and God does not wrong the servants. "
“For it is that your hands have sent ahead, and that God is not unjust to His servants!”
That is for what you did. Allah does not wrong His slaves.’
"This is a consequence of what your hands have sent forth. GOD is never unjust towards the creatures."
"This is for what your hands have delivered, and God does not wrong the servants."
"This is for what your hands have put forth, and God does not wrong the servants."