Biz, sana apaçık bir fethin yolunu açtık.
Biz sana apaçık zaferin kapılarını açtık.
Şüphesiz ki biz sana (Hudeybiye'de) apaçık bir zafer verdik.
Biz sana apaçık bir zafer verdik.
Biz, sana apaçık bir fethin yolunu açtık.
(Mekke'yi) Fethin önündeki engeller, senin için tamamen kalktı.
Aslında, sana, apaçık bir Utku verdik.
Elbet sana tartışmasız bir fethin önünü açan Biziz.
Şu bir gerçek ki, biz sana apaçık bir fetih nasip ettik.
Şüphesiz, Biz sana apaçık bir fetih verdik.
Doğrusu Biz sana apaçık bir fetih açtık.
Gerçek şu ki (ey Muhammed,) Biz senin için apaçık bir zaferin önünü açtık,
Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.
Elhak biz sana bir fethi mübin açtık
Biz sana apaçık bir fetih verdik.
Şüphesiz, biz sana apaçık bir fetih verdik.
Biz hakıykat sana (Hudeybiyye musaalehası ile) apaşikar bir feth (-u zafer yolu) açdık.
Muhakkak ki Biz; sana, apaçık bir feth ihsan ettik.
Şüphesiz biz, sana apaçık bir fetih verdik.
Biz sana aşikar bir fetih ve zafer ihsan ettik.
Kesinlikle sana öyle bir fetih (görüş açıklığı) verdik ki, (o) Feth-i Mubiyn'dir (apaçık açık hakikati sistemi müşahede)!
Biz sana apaçık bir zafer verdik.
Biz, sana apaçık bir fethin yolunu açtık.
We have given you a clear conquest.
We have given thee a clear victory,
Truly We have granted you a clear victory,
We have bestowed upon you (O Messenger) a great victory.,
We have given you a clear conquest.
We have given you a clear conquest.