Şehir halkı: "Seni, başkalarının işine karışmaktan men etmedik mi?" dediler.
Bunun üzerine onlar da, "Biz seni başkalarının işine karışmaktan men etmemiş miydik?" dediler.
(Kavmi:) "Biz seni, elalemden (başkalarının işine karışmaktan) engellememiş miydik?" demişlerdi.
"İnsanlarla iletişimden seni menetmemiş miydik?" dediler.
Şehir halkı: "Seni, başkalarının işine karışmaktan men etmedik mi?" dediler.
Onlar şu karşılığı vermişlerdi: "Sana kimsenin işine karışma dememiş miydik?"
"Senin insanlarla ilgilenmeni yasaklamamış mıydık?" dediler.
Şöyle çıkıştılar: "Yok ya! Biz seni el alemin işine karışmaman konusunda uyarmamış mıydık?"
Dediler: "Seni el alemin işiyle uğraşmaktan men etmemiş miydik?"
Dediler ki: "Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?"
Onlar: "Biz sana aleme karışmayı yasaklamadık mı?" dediler.
Cevap verdiler: "Biz sana insanlarla görüşmeyi, (onlara kol kanat germeyi) yasaklamamış mıydık?"
Onlar, "Biz seni insanlarla ilgilenmekten men etmemiş miydik" dediler.
Seni dediler, alemden nehyetmedikmi?
"Seni alemlerden (başkalarının işine karışmaktan) menetmemiş miydik?" dediler.
Dediler ki: "Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?"
"Biz seni, dediler, elaleme karışmakdan, (bizim bu gibi işlerimize müdahale etmekden) men etmedik mi"?
Dediler ki: Biz seni alemlerden men'etmemiş miydik?
-Biz sana insanları misafir etmeni yasaklamadık mı? dediler.
Onlarsa: "Biz seni elalemin işine karışmaktan menetmemiş miydik (şunu bunu korumak sana mı kalmış!)" dediler.
Dediler ki: "Biz sana başkalarının işine karışma demedik mi?"
'İnsanlarla diyalog kurmaktan seni menetmemiş miydik,' dediler.
Şehir halkı: "Seni, başkalarının işine karışmaktan men etmedik mi?" dediler.
They said: "Did we not forbid you from outsiders"
They said: “Did we not forbid thee all mankind?”
They said, ‘Did we not forbid you to play host to anyone at all?’
They said, "Did we not enjoin you from contacting anyone?"
They said: "Did we not prohibit you from the world?"
They said, "Did we not forbid you from outsiders?"