Belini büken yükünü?
- Biz senin için göğsünü açmadık mı? Senin sırtını çatırdatan yükünü atmadık mı?
(2, 3) Belini büken yükünü senden atmıştık.
Ki belini bükmüştü.
Belini büken yükünü?
O yük, senin belini bükmüştü.
Belini bükmüştü senin.
Ki o yük belini iki büklüm etmişti!
Ki o, belini çatırdatmıştı senin.
Ki o, senin belini bükmüştü;
O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
o belini büken (yükü)?
(2-3) Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı?
Ki zar etmişti bütün zahrını?
Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!
Ki o, senin belini bükmüştü;
(Öyle yükdü ki o) senin sırtına ağır gelmiş, (kemiklerini gıcırdatmış) dı.
Ki o senin belini bükmüştü.
Ki o belini bükmüştü.
(2-3) Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?
Ki o (-nun ağırlığı), senin belini çatırdatmıştı!
Ki belini bükmüştü.
Belini büken yükünü?
Which had put strain on your back
Which weighed down thy back?
which weighed down your back?
One that burdened your back.
Which had put strain on your back?
Which had put strain on your back?