Zikir, aramızdan bula bula onu mu buldu? Hayır! O küstah bir yalancıdır.
"Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır, o yalancı ve şımarığın biridir" dediler.
(Devamla:) "Vahiy, aramızdan ona mı verildi? Aslında o, şımarık yalancının biridir!" demişlerdi.
"Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir."
Zikir, aramızdan bula bula onu mu buldu? Hayır! O küstah bir yalancıdır.
Doğru bilgi içimizden ona mı verilmiş? Aslında o; yalancının, kendini beğenmişin teki!"
"Öğreti, aramızdan Ona mı verildi?" "Hayır, O, saygısız bir yalancı!"
Vahiy, aramızdan bir tek ona mı indirildi? Hayır, aksine o yalanda sınır tanımayan bir mağrurun biri."
"Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir."
"Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."
O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!
Neden içimizden bir tek o'na (ilahi) öğüt ve uyarı indirildi? Hayır, o küstah bir yalancıdan başka bir şey değil!"
"Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
O zikir aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır.
"Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!"
"Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."
"Bizim aramızdan vahy ona mı verildi? Hayır, o, şımarık, aşırı bir yalancıdır".
Zikir, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir.
-Aramızdan, vahiy ona mı gönderilmiş? Hayır, O, yalancı küstahın biridir.
(23-25) Semud kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna layık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"
"Zikir (hakikat ilmini hatırlatıcı) aramızdan Ona mı ilka olundu? Bilakis O küstah bir yalancıdır!"
'Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir.'
Öğüt, aramızdan bula bula onu mu buldu? Hayır! O küstah bir yalancıdır.
"Has the message come down to him, instead of us He is an evil liar. "
“Has the remembrance been cast upon him from among us? The truth is, he is an insolent liar.”
Has the Reminder been given to him of all of us? No indeed! He is an impudent liar. ’
"Did the message come down to him, instead of us? He is a flagrant liar."
"Has the Reminder come down to him, of all people amongst us? He is an evil liar."
"Has the message come down to him, instead of us? He is an evil liar."