Kabirlerinden baygın gözlerle çıkarlar. Etrafa dağılmış çekirgeler gibidirler.
Gözleri korkudan perişan bir vaziyette, etrafa saçılmış çekirgeler gibi bulundukları yerden çıkarlar.
Etrafa yayılmış çekirgeler gibi bakışları perişan bir hâlde mezarlardan çıkacaklar.
Gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...
Kabirlerinden baygın gözlerle çıkarlar. Etrafa dağılmış çekirgeler gibidirler.
Gözleri saygıyla öne eğik olarak kabirlerinden çıkar, çekirge sürüleri gibi olurlar.
Alçalmış bakışlarla, yayılan çekirgeler gibi mezarlarından çıkarlar.
onlar yılgın ve bitkin gözlerle, savrulmuş çekirge sürüleri gibi mevzilerinden çıkacaklar;
Kaymış olarak gözleri, çıkarlar kabirlerden. Sanki çekirgelerdir, çıvgın mı çıvgın!
Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
onlar kederli gözlerle, (rüzgarın) dağıtıp savurduğu çekirgeler gibi mezarlarından kalkacaklar,
(6-7) O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler gibi
Gözleri düşkün düşkün (zillet ve dehşet içinde) kabirlerden çıkarlar; tıpkı yayılan çekirgeler gibidirler.
Gözleri 'zillet ve dehşetten düşmüş olarak', sanki 'yayılan' çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
gözleri zelil ve hakıyr (dönüş) olarak, (hepsi de) çıvgın (ve yaygın) çekirgeler gibi, kabirler (in) den çıkacaklar,
Gözleri hor ve hakir olarak, yaygın çekirgeler gibi kabirlerinden çıkarlar.
(7-8) Gözleri yere yıkık çekirgeler gibi yayılmış o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar. Kafirler: -Bu, zor bir gün! derler.
Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar.
Gözleri dehşetten önlerine eğik halde, sanki yayılan çekirge sürüsü misali, cedeslerinden (kozalarından) çıkıyorlar.
Gözleri zillet içinde mezarlardan çıkarlar; tıpkı saçılmış çekirgeler gibi...
Kabirlerinden baygın gözlerle çıkarlar. Etrafa dağılmış çekirgeler gibidirler.
With their eyes humiliated, they come out of the graves like scattered locusts.
Their eyes humbled, they will come forth from the graves like locusts spreading,
they will emerge from their graves with downcast eyes, like swarming locusts,
With their eyes humiliated, they come out of the graves like scattered locusts.
With their eyes humiliated, they come out of the graves like scattered locusts.
With their eyes humiliated, they come out of the graves like scattered cicadas.