Onlar, salatı ikame ederler ve zekatı yaparlar. Onlar ahirete kesin olarak iman ederler.
Güzeli hayata geçirenler, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler; onlar ahirete de kesin olarak iman ederler.
Onlar namazı kılar, zekâtı verir ve ahirete de kesin bir şekilde inanırlar.
Onlar ki salatı gözetirler, zekatı verirler; ahiret hakkında da kuşkuları yoktur.
Onlar, salatı ikame ederler ve zekatı yaparlar. Onlar ahirete kesin olarak iman ederler.
İyiler namazı kılan, zekatı veren ve Ahirete kesin olarak inanan kimselerdir.
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar ve zekatı verirler. Sonsuz yaşama da kesin olarak inanırlar.
onlar ki namazı hakkını vererek eda ederler, arınıp yücelmek için ödenmesi gereken bedeli öderler; zira onlar ahirete inananların ta kendisidirler.
Ki onlar namazı kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar ahirete de gözle görmüşçesine inanırlar.
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar.
ki (onlar) namazı kılar, zekatı verirler, ahirete de kesin inanç edinirler.
onlar ki namazlarında kararlılık gösterir ve karşılıksız yardımda bulunurlar: çünkü onlar içlerinde öteki dünyaya kesin bir inanç besleyenlerdir.
Onlar; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren kimselerdir. Onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.
Ki namazı kılarlar ve zekatı verirler, Ahırete de onlar yakin edinirler
Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar.
Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler. Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete (iman ederler).
(O ihsan erbabı) ki onlar dosdoğru namazı kılanlar, zekatı verenlerdir. Onlar ahirete yakıyn (ya'ni kati insan) haasıl edenlerin de ta kendileridir.
Onlar ki; namaz kılarlar, zekat verirler ve onlar ahirete de yakınen inanırlar.
Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete yakinen inananlardır.
Onlar namazı hakkıyla ifa ederler, zekatı verirler, ahirete de tam olarak iman ederler.
Onlar ki, salatı ikame ederler ve zekatı verirler; onlar sonsuz geleceklerine ikan sahipleridir.
Onlar ki namazı gözetirler, zekatı verirler; ahiret hakkında da kuşkuları yoktur.
Onlar, salatı ikame ederler ve zekatı verirler. Onlar ahirete kesin olarak inanırlar.
Those who hold the contact-method, and contribute towards betterment and regarding the Hereafter they are certain.
Those who uphold the duty, and render the purity, and of the Hereafter are certain:
those who establish salat and pay zakat and are certain of the Next World.
Who observe the Contact Prayers (Salat), give the obligatory charity (Zakat), and as regards the Hereafter, they are absolutely certain.
Those who hold the contact prayer, and contribute towards purification and regarding the Hereafter they are certain.
Those who hold the contact prayer, and contribute towards betterment and regarding the Hereafter they are certain.