O, bakışlardaki art niyeti ve göğüslerin gizlediğini bilir.
Allah, gözlerin hain bakışını ve sinelerin gizlediğini bilir.
(Allah) gözlerin (bakışların) hainliğini ve kalplerin gizlediğini bilir.
Gözlerin saklamaya çalıştığını ve göğüslerin gizlediğini bilir.
O, bakışlardaki art niyeti ve göğüslerin gizlediğini bilir.
Allah, gözlerin hainliğini ve göğüslerin sakladığı şeyleri bilir.
Hem gözlerin kötü amaçlarını hem de yüreklerin gizlediklerini bilir.
O, bakışlarda (saklı) ihaneti ve yüreklerin gizlediği şeyleri bilir;
O bilir gözlerin hain bakışını ve göğüslerin sakladığını.
(Allah,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir.
Gözlerin hain bakışını da bilir, gönüllerin gizlediğini de.
(çünkü) O, art niyetli bakışların ve yüreklerin gizlediği şeylerin farkındadır.
Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.
Gözlerin hain bakışını da bilir, gönüllerin gizlediğini de
(Allah) gözlerin hain (bakışlar)ını ve göğüslerin gizlediği düşünceleri bilir.
(Tanrı,) Gözlerin hainliklerini ve göğüslerin sakladıklarını bilir.
(Allah) gözlerin haain bakışını, göğüslerin gizleyeceği herşey'i bilir.
O; gözlerin hainliğini ve göğüslerin gizlediğini bilir.
Allah, gözlerin hainliğini ve kalblerin gizlediğini bilir.
O, gözlerin hain bakışını ve kalplerin sakladığı bütün şeyleri dahi bilir.
(O), gözlerin hainliğini (gayrı görmeyi) ve sadırların gizlediği şeyi bilir.
Gözlerin göremediğini ve göğüslerin gizlediğini bilir.
O, bakışlardaki art niyeti ve göğüslerin gizlediğini bilir.
He knows what the eyes have seen, and what the chests conceal.
He knows the treachery of the eyes and what the breasts conceal.
He knows the eyes’ deceit and what people’s breasts conceal.
He is fully aware of what the eyes cannot see, and everything that the minds conceal.
He knows what the eyes have seen, and what the chests conceal.
He knows what the eyes have seen, and what the chests conceal.