"Göklerin sebeplerine. Böylece Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum." dedi. Ve işte böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş iyi gösterildi ve doğru yoldan çıkarıldı. Firavunun planı, hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | esbabe | sebeplerine | سبب |
2 | s-semavati | göklerin | سمو |
3 | feettalia | böylece bakayım | طلع |
4 | ila | ||
5 | ilahi | tanrısına | اله |
6 | musa | Musâ'nın | |
7 | ve inni | çünkü ben | |
8 | leezunnuhu | onu sanıyorum | ظنن |
9 | kaziben | yalancıdır | كذب |
10 | ve kezalike | ve böylece | |
11 | zuyyine | süslü gösterildi | زين |
12 | lifir'avne | Fir'avn'a | |
13 | su'u | kötü | سوا |
14 | amelihi | işi | عمل |
15 | ve sudde | ve çıkarıldı | صدد |
16 | ani | ||
17 | s-sebili | yoldan | سبل |
18 | ve ma | ve değildi | |
19 | keydu | tuzağı | كيد |
20 | fir'avne | Fir'avn'ın | |
21 | illa | başka | |
22 | fi | ||
23 | tebabin | hüsrandan | تبب |
"Göklerin yollarını. Böylece Musa'nın tanrısını görürüm! Ben, Musa'nın kesinlikle yalancı olduğunu sanıyorum" dedi. İşte Firavun'a, yaptığı kötülük süslü gösterildi ve doğru yoldan alıkonuldu. Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı.
Yani göklerin sebeplerine (yollarına ulaşırım). (Böylece belki) Musa'nın ilahına ulaşırım; şüphesiz ki ben onu (Musa'yı) yalancı sanıyorum!" demişti. Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterilmiş ve yoldan saptırılmıştı. (Zaten) Firavun'un tuzağı elbette yıkımdadır (kayıptadır).
"Göklerin yollarına... Böylece Musa'nın tanrısına bir bakayım. Onun bir yalancı olduğunu onaylıyorum." Firavunun kötü tavrı kendisine böyle süslenmişti ve böylece yoldan çıkarıldı. Firavunun planı elbette boşa çıkacaktı.
"Göklerin sebeplerine. Böylece Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum." dedi. Ve işte böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş iyi gösterildi ve doğru yoldan çıkarıldı. Firavunun planı, hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
Göklerin yollarına ulaşır da Musa'nın ilahını (tanrısını) görürüm. Ben onun, gerçekten yalancı olduğunu düşünüyorum" dedi. Bu kötü tavrı, Firavun'a güzel göründü ve asıl yoldan engellendi. Firavun'un oyunu elbette boşa çıkacaktı.
"Göklerin yollarına. Böylece, Musa'nın Tanrısına ulaşırım. Zaten aslında, Onun yalancı olduğundan kuşkum yok!" Ve işte böylece, yaptığı kötülükler Firavun'a çekici gösterildi ve yoldan çıkarıldı. Firavun'un tasarladıkları, yıkıma uğramasından başka bir şeye yaramadı.
gökleri aşacağım araçlara... Böylece Musa'nın ilahına erişebilirim (!). Hoş, ben onun bir yalancı olduğundan kesinlikle eminim ya!" İşte kötü davranışı Firavun'a böylesine güzel göründü ve doğru yoldan alıkonuldu: neticede Firavun'un düzeni, çöküşü (hızlandırmaktan) başka hiçbir işe yaramadı.
"Göklerin sebeplerine ulaşırsam, Musa'ın tanrısına, da ulaşırım. Ben onun yalancı biri olduğunu düşünüyorum." Firavun'a, yaptığı işin kötülüğü bu şekilde süslü gösterildi de yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı hep kayıptadır.
"Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın ilahına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum." İşte Firavun'a, kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı.
Göklerin yollarına da Musa'nın tanrısınına muttali olurum ve kesinlikle ben onu yalancı sanıyorum." dedi. işte bu şekilde Firavun'a kötü ameli güzel gösterildi de yoldan çıkarıldı. Firavun'un düzeni hep hüsrandadır (çıkmazdadır).
göklere yaklaşmanın araçlarına ve belki (bu yolla) Musa'nın tanrısını görebilirim; zaten o'nun bir yalancı olduğuna kesinlikle eminim!" İşte böyle, yaptığı kötülükler Firavun'a güzel göründü ve bu nedenle (doğru) yoldan alıkondu. Firavun'un tuzağı hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
(36-37) Firavun dedi ki: "Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap, belki yollara, göklerin yollarına erişirim de Musa'nın ilahını görürüm(!) Çünkü ben, onun yalancı olduğuna inanıyorum." Böylece Firavun'a yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve doğru yoldan saptırıldı. Firavun'un tuzağı, tamamen sonuçsuz kaldı.
Semaların esbabına da Musanın tanrısına muttali' olurum ve her halde ben onu yalancı sanıyorum" İşte bu suretle Fir'avne kötü ameli süslendirildi de yoldan çıkarıldı, Fir'avn düzeni hep husrandadır
"(Yani) Göklerin yollarına (erişeyim) de çıkıp Musa'nın tanrısına bakayım. Çünkü ben Musa'yı, yalancı sanıyorum." Böylece yaptığı kötü iş, Fir'avn'a süslü gösterildi ve (o), yoldan çıkarıldı. Fir'avn'ın tuzağı, tamamen boşa çıktı.
"Göklerin yollarına. Böylelikle Musa'nın tanrısına çıkabilirim. Çünkü ben, onun yalancı olduğunu sanıyorum." İşte Firavun'a kötü ameli böyle çekici kılındı ve yoldan alıkonuldu. Firavun'un hileli düzeni, 'yıkım ve kayıpta' olmaktan başka (bir şey) olmadı.
(36-37) Fir'avn (şöyle) dedi: "Ey Hakan, benim için yüksek bir kule yap. Olur ki ben o yollara, göklerin yollarına ulaşırım da Musanın Tanrısına yükselib çıkarım! Ben onu mutlak bir yalancı sanıyorum a". İşte bu suretle Fir'avnın kötü amel (ve hareket) i süslendirildi. O, yoldan sapdırıldı. Fir'avnın düzeni, başka değil ancak hüsranda idi.
Göklerin yollarına. Musa'nın tanrısını görürüm. Doğrusu ben, onu yalancı sanıyorum. Böylece yaptığı kötü iş Firavun'a güzel gösterildi de doğru yoldan alıkonuldu. Firavun'un düzeni elbette boşa gidecekti.
Göklerin sebeplerine... ve Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum. Firavuna kötü işleri işte böyle süslendi ve yoldan saptırıldı. Firavunun tuzağı hüsrandan başka bir şey değildir.
(36-37) Firavun: "Haman! benim için bir kule inşa et!" dedi, "Umarım ki böylece yükselebillir, göklere yol bulur da Musa'nın Tanrısına ulaşırım. Gerçi ben onun yalancı olduğunu zannediyorum ya, (neyse!)" İşte böylece, Firavun'un kötü gidişatı kendisine cazip göründü ve yoldan çıkarıldı. Sonuç itibariyle Firavunun hilesi ve düzeni de tamamen boşa çıktı.
"Semaların sebeplerine.. . Bu sayede Musa'nın tanrısını anlayabilirim! Kesinlikle Onun yalancı olduğunu düşünüyorum!". . . Böylece Firavun'a yaptığı işin kötülüğü süslendirildi ve (hakikatine giden) yoldan engellendi. . . Firavun'un yöntemi hüsrandan başka bir şey sağlamadı!
'Göklerin yollarına... Böylece Musa'nın tanrısına bir bakayım. Onun bir yalancı olduğuna inanıyorum.' Firavun'un kötü tavrı kendisine böyle süslenmişti ve böylece yoldan çıkarıldı. Firavun'un planı elbette boşa çıkacaktı.
"Göklerin sebeplerine. Böylece Musa'nın ilahını görürüm. Çünkü ben onun yalancı olduğunu sanıyorum." dedi. Ve işte böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş iyi gösterildi ve doğru yoldan çıkarıldı. Firavunun planı, hüsrandan başka bir şeye yaramadı.
"The secrets of the heavens, and that I can take a look at the god of Moses, although I think he is a liar. " Thus the evil works of Pharaoh were made to appear correct to him, and he was blocked from the path. And Pharaoh's scheming brought nothing but regret.
— The causes of the heavens — that I might look upon the God of Moses; but I think him a liar.” And thus was made fair to Pharaoh the evil of his deed, and he was turned away from the path; and the plan of Pharaoh was only in ruin.
access to the heavens, so that I can look on Musa’s God. Truly I think he is a liar.’ That is how Pharaoh’s evil actions were made attractive to him and he debarred others from the Path. Pharaoh’s scheming led to nothing but ruin.
"I want to reach the heaven, and take a look at the god of Moses. I believe he is a liar." Thus were the evil works of Pharaoh adorned in his eyes, and thus was he kept from following (the right) path. Pharaoh's scheming was truly evil.
"The secrets of the heavens, so that I may take a look at the god of Moses; though I think he is a liar." Thus the evil works of Pharaoh were adorned for him, and he was blocked from the path. And the planning of Pharaoh brought nothing but regret.
"The secrets of the heavens, and that I can take a look at the god of Moses, although I think he is a liar." Thus the evil works of Pharaoh were made to appear correct to him, and he was blocked from the path. Pharaoh's scheming brought nothing but regret.