Hiçbir ümmet ecelini öne alamaz ve erteleyemez.
Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
Hiçbir ümmet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez.
Hiçbir toplum kendisi için belirlenmiş süreyi çabuklaştıramaz, geciktiremez.
Hiçbir ümmet ecelini öne alamaz ve erteleyemez.
Bir toplum ecelini ne öne alabilir, ne de geciktirebilir.
Hiçbir topluluk, belirlenmiş süresini öne alamaz ve erteleyemez.
herhangi bir toplum sonu yasayla belirlenmiş süresini ne savuşturabilir, ne de erteleyebilir.
Hiçbir ümmet ne süresinden ileri geçebilir ne de geri kalır.
Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.
Hiç bir ümmet ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
çünkü hiçbir ümmet kendi süresini ne öne alabilir; ve ne de geciktirebilir.
Hiçbir ümmet, kendi ecelinin önüne geçemez, onu geciktiremez de.
Hiç bir ümmet, ecelini sebkedemez ve geriletemezler
Hiçbir ümmet, ne süresinden ileri geçebilir, ne de geri kalabilir.
Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir.
Hiçbir ümmet (helakleri için mukadder) vaktini beriye getiremeyeceği gibi (bundan) geri de kalamazlar.
Hiç bir ümmet, kendi süresini öne de alamaz, geriye de bırakamaz.
Hiç bir toplum süresini ne öne alabilir ne de geri bırakabilir.
Hiç bir ümmet vadesini ne öne alabilir ne de erteleyebilir.
Hiçbir topluluk ne ömrünü aşabilir, ne de erken gidebilir!
Hiç bir toplum kendisi için belirlenmiş süreyi çabuklaştıramaz, geciktiremez.
Hiçbir ümmet ecelini öne alamaz ve erteleyemez.
No nation can hasten its appointed time, nor can it delay.
No community outstrips its term, nor will they defer.
No nation can advance its appointed time nor can they delay it.
No community can advance its predetermined fate, nor delay it.
No nation can hasten its appointed time, nor can it delay.
No nation can hasten its appointed time, nor can it delay.