Bizim yanımızda prangalar ve Cehennem var.
- Şüphesiz, yerin ve dağların şiddetle sarsılacağı, dağların saçılmış kum yığını haline geleceği gün, katımızda prangalar ve cehennem vardır. Boğazı tıkayan yiyecek ve acıklı azap vardır.
(12, 13) Şüphesiz ki bizim katımızda, (onlar için hazırlanmış) prangalar, yakıcı ateş, boğazdan geçmeyen yiyecek ve elem verici azap vardır.
Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.
Bizim yanımızda prangalar ve Cehennem var.
Bizim yanımızda demir halkalar, alevli ateş,
Kuşkusuz, yanımızda zincirler ve cehennem var.
(Onların hakkından geliriz), çünkü yanımızda prangalar ve gözleri fal taşı gibi açan bir ateş var;
Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!
Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır:
Çünkü Bizim yanımızda bukağılar ve ateş var,
çünkü, Katımızda ağır prangalar ve yakıcı bir alev (onları beklemektedir),
(12-13) Çünkü bizim yanımızda (kafirler için) bukağılar vardır, cehennem vardır, boğazdan zor geçen yiyecekler vardır ve elem dolu bir azap vardır.
Çünkü bizim yanımızda bukağılar var ve bir cehim var
Doğrusu, bizim yanımızda bukağılar ve cehennem var.
Çünkü bizim yanımızda bukağılar ve cayır cayır yanan bir ateş vardır.
Çünkü bizim yanımızda (ağır) bukağılar var, yakıcı bir ateş var,
Muhakkak ki katımızda, ağır boyunduruklar ve cehennem var.
Bizim yanımızda ağır boyunduruklar ve cehennem var.
(12-13) Muhakkak ki Bizim nezdimizde bukağılar, alevli ateşler, dikenli, boğazı tırmalayan yiyecekler ve gayet acı azap var.
Muhakkak ki bizim yanımızda enkal (güçlü bağlar, zincirler) ve cahim (cehennem, yakıcı ateş) vardır. Not: Ünlü Kur'an yorumcusu İmam Razi, gelecek yaşamdaki azabın bu sembolizmini izah ederken şunları söyler: "Bu dört durum, kişinin hayattayken yaptıklarının ruhi sonuçları olarak görülebilir. "Ağır prangalar", ruhun önceki maddi ilgilerine ve bedeni zevklerine mahkumiyetinin devam etmesinin bir sembolüdür. Bunların gerçekleşmesinin imkansız hale geldiği o gün, bu prangalar ve zincirler, yeniden dirilen insan kişiliğini (nefs) yücelik ve safiyet katına çıkmaktan alıkoyar. Ardından, bu ruhi prangalar "ruhi ateşlere" sebebiyet verir; çünkü kişinin beden zevklerine güçlü bir eğilim duyması, onlara erişmenin imkansızlığı ile birleştiğinde, ruhi olarak şiddetli bir "yanıp tutuşma" duygusu oluşturur, "yakıcı alev" in (cahim) anlamı budur. Günahkar, bu durumda, arzuladığı şeylerden kopmanın acısını ve yoksunluğun boğucu baskısını boğazında hisseder; bu da "boğaza takılan yiyecek" ifadesinin karşılığıdır. Ve sonunda, bu şartlardan dolayı, Allah'ın nuruyla aydınlanmaktan ve kutsanmış kişilerle bir arada olmaktan yoksun kalır; "şiddetli azap" ifadesinin anlamı budur. Ama yine de bilin ki, Kuran'ın bu ayetlerinin anlamının bu söylediklerimden ibaret olduğunu iddia ediyor değilim.. . "
Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.
Bizim yanımızda prangalar ve Cehennem var.
We have with Us chains and a raging fire.
With Us are shackles, and a raging fire,
With Us there are shackles and a Blazing Fire
We have severe punishments, and Hell.
We have with Us chains and a raging fire.
We have with Us chains and a raging fire.