Ant olsun ki Biz, onların: "Ona ancak bir beşer öğretiyor." dediklerini biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu ise apaçık bir Arapça'dır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velekad | ve elbette | |
2 | nea'lemu | biliyoruz | علم |
3 | ennehum | onların | |
4 | yekulune | dediklerini | قول |
5 | innema | muhakkak | |
6 | yuallimuhu | ona öğretiyor | علم |
7 | beşerun | bir insan | بشر |
8 | lisanu | dili | لسن |
9 | llezi | şahsın | |
10 | yulhidune | nisbet ettikleri | لحد |
11 | ileyhi | ona | |
12 | ea'cemiyyun | a'cemi (yabancıdır) | عجم |
13 | vehaza | bu ise | |
14 | lisanun | bir dildir | لسن |
15 | arabiyyun | Arapça | عرب |
16 | mubinun | apaçık | بين |
Andolsun ki biz, onların "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nisbet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu Kur'an apaçık bir Arapça'dır.
Yemin olsun ki biz onların "Onu (Kur'an'ı ona) ancak bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. İtham ettikleri şahsın dili yabancıdır. (Oysa) bu (Kur'an), apaçık bir Arapça'dır.
"Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Ant olsun ki Biz, onların: "Ona ancak bir beşer öğretiyor." dediklerini biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu ise apaçık bir Arapça'dır.
"Bunu ona bir kişi öğretiyor" dediklerini elbette biliyoruz. Dillerine doladıkları o kişi Arapça bilmez ama Kur'an'ın dili apaçık Arapçadır.
Ve gerçek şu ki, "Ona, bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. İlişkilendirdikleri kişinin dili zor anlaşılır. Oysa bu, çok kolay anlaşılacak apaçık bir dildir.
Doğrusu Biz onların; "Ona bu (vahyi) öğreten bir insandan başkası değil" dediklerini çok iyi biliyoruz. Onların gerçeği saptırmak için kendisini ima ettikleri kişinin dili yabancı bir dil olduğu halde, bu (vahyin) dili hem özünde açık hem de hakikatı açıklayan bir Arapça'dır.
Yemin olsun ki, biz, onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" demekte olduklarını biliyoruz. Nispet etmeye uğraştıkları adamın dili yabancıdır. Oysaki bu, apaçık Arapça bir dildir.
Andolsun ki biz, onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili a'cemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Muhakkak biliyoruz ki onlar: "Mutlaka onu bir insan öğretiyor!" da diyorlar. Haktan saparak isnatta bulunmak istedikleri kimsenin dili yabancıdır; bu Kur'an ise gayet açık bir Arapça'dır.
Hiç kuşkusuz onların, "Ona (bütün) bunları mutlaka bir insan öğretiyor!" dediklerini pekala biliyoruz. Oysa, onların karalamak amacıyla ima ettikleri kimsenin dili bütünüyle yabancı bir dil olduğu halde, bu mesaj (hem kendisi) açık olan, (hem de gerçeğin özünü) apaçık gösteren Arapça bir söylemdir.
Andolsun ki biz onların, "Kur'an'ı ona bir insan öğretiyor" dediklerini biliyoruz. İma ettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu Kur'an ise gayet açık bir Arapça'dır.
Muhakkak biliyoruz ki onlar "mutlaka onu bir beşer ta'lim ediyor" da diyorlar, ilhad etmek istedikleri kimsenin lisanı A'cemidir, bu Kur'an ise gayet beliğ bir Arabi lisan
Biz onların, "Ona bir insan öğretiyor!" dediklerini biliyoruz. Hak'tan saparak kendisine yöneldikleri adamın dili a'cemi (yabancıdır, açık değildir), bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Andolsun ki biz onların: "Bunu kendisine ancak bir beşer öğretmektedir" dediklerini biliyoruz. Saparak kendisine yöneldikleri (kimse)nin dili acemidir, bu ise açıkça Arapça olan bir dildir.
Andolsun ki biz onların: "Bunu mutlakaa bir beşer öğretiyor" diyeceklerini biliyoruz. Hakdan sapmak suretiyle kendisine nisbet edecekleri (o mefruz kimse) nin lisanı (olsa olsa) a'cemi (olabilir. Arabi değil). Bu (Kur'anın dili) ise (bütün fesaahat ve belağati ile) apaçık Arabca bir dildir.
Andolsun ki; ona mutlaka bir insan öğretiyor, dediklerini biliyoruz. Kasdettikleri kişinin dili yabancıdır. Kur'an ise apaçık arapçadır.
Onların, "Muhammed'e bir insan öğretiyor" dediklerini elbette biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Kur'an ise apaçık Arapça'dır.
Biz onların, Peygamber hakkında: "Mutlaka ona öğreten bir insan vardır!" dediklerini pek iyi biliyoruz. Hakikatten uzaklaşarak tahminle kendisine yöneldikleri şahsın dili, yabancı bir dildir, halbuki bu Kur'an, açık bir Arapça ifadedir.
Andolsun ki: "Onu ancak bir beşer öğretiyor" demelerini biliyoruz.. . Hak'tan saparak kendisine nispet ettikleri kimsenin dili, Arapçayı iyi konuşamayan bir dildir. . . Bu ise apaçık Arapça bir lisandır.
'Ona bir insan öğretiyor' biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
Ant olsun ki Biz, onların: "Ona ancak bir beşer öğretiyor." dediklerini biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancıdır. Bu ise apaçık bir Arapçadır.
And We are aware that they Say: "A human is teaching him. " The language of the one they refer to is foreign, while this is a clear Arabic language.
And We know that they say: “A man but teaches him.” The tongue to which they incline is foreign, but this is a clear Arabic tongue.
We know that they say, ‘It is only a human being who is teaching him. ’ The language of him they allude to is a foreign one whereas this is in clear and lucid Arabic.
We are fully aware that they say, "A human being is teaching him!" The tongue of the source they hint at is non-Arabic, and this is a perfect Arabic tongue.
And We are aware that they say: "A human being is teaching him." The tongue of the one they refer to is foreign, while this is a clear Arabic tongue.
We are aware that they say, "A human is teaching him." The language of the one they refer to is foreign, while this is a clear Arabic language.