Sabret! Senin sabrın yalnızca Allah iledir. Onlar için üzülme. Onların kurdukları tuzaklar nedeniyle darlanma.
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma!
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden sıkıntı içinde olma!
Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme.
Sabret! Senin sabrın yalnızca Allah iledir. Onlar için üzülme. Onların kurdukları tuzaklar nedeniyle darlanma.
Sen sıkıntılara göğüs ger (sabret); senin sabrın sadece Allah'ın yardımı ile olur. Onlar için üzülme. Kurdukları tuzaktan dolayı sıkıntıya girme.
Dirençli ol; senin dirençli olman, ancak Allah'ın yardımıyla olur. Onlar için üzülme; çevirdikleri dalaverelerden dolayı da kaygılanma.
Ve sen de sabret ve (unutma ki) senin sabretmen yalnızca Allah sayesinde mümkündür! Ve onlardan yana üzülme! Hele onların çevirdikleri entrikalardan dolayı için hiç daralmasın!
Sabret! Senin sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma!
Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.
Sabret, sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir ve onlar için üzülme, kurdukları tuzaktan dolayı telaş da etme!
Öyleyse, (hakkı inkar edenlerin söylediklerine karşı) sabır göster ve daima hatırla ki, sana güçlüklere göğüs germe gücünü veren yalnızca Allah'tır; ve onlardan yana üzülme; hele onların o asılsız iddiaları seni hiç sıkmasın:
Sabret! Senin sabrın ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme.
Sabret, sabrın da ancak Allahın ınayetiledir, ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirden telaş da etme
Sabret, sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlara üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme.
Sabret; senin sabrın ancak Tanrı(nın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme.
Sabret. Senin sabrın Allah (ın tevfikına istinad) dan başka (bir şey) değildir. Onlara karşı tasalanma, onların kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı (telaşa ve) sıkıntıya da düşme.
Sabret; senin sabrın ancak Allah içindir. Üzülme onlara. Kurdukları düzenlerden dolayı da endişe etme.
Sabret, senin sabrın ancak Allah içindir. Onlar için üzülme, Onların hilelerinden de sakın dara düşme.
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Kafirlerin yüz çevirmelerinden mahzun olma, yaptıkları hilelerden dolayı da telaş edip darlanma.
Güven ve dayan! Senin sabrın, yalnızca Allah'ladır! Onlar üzerine mahzun olma! Kurmakta oldukları tuzaklarından sıkıntı duyma!
Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme.
Sabret! Senin sabrın yalnızca Allah iledir. Onlar için üzülme. Onların kurdukları tuzaklar nedeniyle darlanma.
And be patient, for your patience is on none but God. And do not grieve for them, and do not be depressed by what they scheme.
And be thou patient; and thy patience is only through God. And grieve thou not over them, nor be thou in distress over what they scheme.
Be patient. But your patience is only by Allah. Do not be grieved by them and do not be constricted by the plots they hatch.
You shall resort to patience - and your patience is attainable only with GOD's help. Do not grieve over them, and do not be annoyed by their schemes.
And be patient, for your patience is on none except God. And do not grieve for them, and do not be depressed by what they scheme.
Be patient, and your patience is only possible by God. Do not grieve for them, and do not be depressed by what they scheme.