O halde, içinde ebedi kalıcılar olarak Cehennem'in kapılarından girin! Büyüklük taslayanlar için ne kötü bir yerdir orası.
O halde, içinde süreli kalacağınız cehennemin kapılarından giriniz! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!
İçinde ebedî kalıcılar olarak cehennemin kapılarına girin!" Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!
İçinde sürekli kalacağınız cehennemin kapısından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.
O halde, içinde ebedi kalıcılar olarak Cehennem'in kapılarından girin! Büyüklük taslayanlar için ne kötü bir yerdir orası.
"Haydi, girin Cehennem'in kapılarından. Hep orada kalacaksınız. Büyüklük taslayanların yerleşecekleri yer ne kötüdür!"
"Şimdi, sürekli kalacağınız cehennemin kapılarından girin!" Büyüklük taslayanlar, artık, ne kötü bir yerde kalacaklar.
Haydi o halde, içerisinde yerleşip kalmak üzere cehennemin kapılarından buyurun!" İşte, büyüklük taslamayı kişiliğinin bir parçası haline getirenlerin düştüğü berbat konum.
Hadi girin cehennem kapılarından; sürekli kalacaksınız orada. Gerçekten kötü yermiş kibre sapanların barınağı.
Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.
Onun için girin bakalım, ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından! Bak, kibirlenenlerin yeri ne kötü!
Haydi, girin kapılarından bakalım, içinde kalıp duracağınız cehennemin! Gerçekten de, ne kötü olacak (o gün), kendilerini boş yere büyüklük duygusuna kaptırmış olanların düştüğü durum!
"Haydi, içinde ebedi kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!"
Onun için girin bakalım Cehennemin kapılarına: içinde kalmak üzere, bak artık mütekebbirlerin mevkıi ne fena?
"Onun için, içinde sürekli kalmak üzere cehennemin kapılarına girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!"
Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür.
O halde, içinde ebedi kalıcı olarak, girin cehennemin kapılarından. (Bak) büyüklük taslayanların mevkii ne kötüdür!
Haydi cehennemin kapılarından girin. Orada temelli kalacaksınız. Büyüklenenlerin durağı ne kötüdür.
Bu sebeple, içinde ebedi kalacağınız cehennem kapılarından girin. Büyüklük taslayanların ikametgahı ne kötüdür!
(28-29) Kendi öz canlarına zulmederlerken meleklerin canlarını aldıkları kimseler azabı görünce; "Biz, bir kötülük olsun diye yapmıyorduk!" diye başlarını öne eğerler. Kendilerine iman ilmi nasib edilmiş olanlar da; "Hayır, hayır! Allah yaptığınız işi ne maksatla yaptığınızı pek iyi biliyor! O halde girin bakalım içinde ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından! Ne fena bir yerdir o kibirlilerin yeri!" derler.
"O halde, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere cehennemin kapılarına girin! Mütekebbirun'un (benlikli - kibirlilerin) yeri ne kötüdür!"
İçinde sürekli kalacağınız cehennemin kapsından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.
O halde, içinde ebedi kalıcılar olarak Cehennem'in kapılarından girin! Büyüklük taslayanlar için ne kötü bir yerdir orası.
"So enter the gates of Hell, in it you shall reside; such is the abode of the arrogant. "
“So enter the gates of Gehenna, abiding eternally therein.” Evil is the dwelling of those that wax proud.
‘Enter the gates of Hell, remaining in it timelessly, for ever. How evil is the abode of the arrogant!’
Therefore, enter the gates of Hell, wherein you abide forever. What a miserable destiny for the arrogant ones.
"So enter the gates of Hell, in it you shall reside; such is the abode of the arrogant."
"So enter the gates of hell, in it you shall reside; such is the abode of the arrogant."