"Öyleyse, bu hüsranlı bir dönüştür." dediler.
- Onlar şöyle diyorlar: "Biz eski halimize mi döndürüleceğiz? Çürümüş kemikler haline geldikten sonra mı? Öyleyse bu hüsran dolu bir dönüştür."
"O zaman, o zararlı bir dönüş olur!" derler.
"Öyleyse bu zararına bir dönüştür" derler.
"Öyleyse, bu hüsranlı bir dönüştür." dediler.
Bir de "O zaman bu, kişiyi hüsrana sokan bir dönüş olur!" dediler.
Dediler ki: "Öyleyse yitime uğratan bir dönüş olur!"
(Ve) ekliyorlar: "O zaman desene bu ikinci bir hüsran olacak!"
"Hüsran dolu bir dönüştür bu öyleyse!" diye konuştular.
Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."
Dediler ki: "Öyleyse o zararlı bir dönüş!"
(Ve) ilave ediyorlar: "Öyleyse bu, zararlı bir dönüş olur!"
"Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler.
O dediler: o halde husranlı bir dönüş
"Öyle ise bu, ziyanlı bir dönüştür!" dediler.
Derler ki: "Şu durumda, zararına bir dönüştür bu."
Dediler: "Öyle ise bu (yeni hayata dönüş) ziyanlı bir dönüşdür".
O takdirde bu, zararlı bir dönüştür, derler.
-Öyleyse bu dönüş hüsrandır, derler.
"İşte bu, o takdirde (yaşamın devam etmesi) hüsranlı bir geri dönüştür" dediler.
'Öyleyse bu zararına bir dönüştür,' derler.
"Öyleyse, bu hüsranlı bir dönüştür." dediler.
They said: "This is an impossible recurrence. "
They say: “That, then, would be a losing return!”)
They say, ‘That will clearly be a losing restoration!’
They had said, "This is an impossible recurrence."
They said: "This is an impossible recurrence."
They said, "This is an impossible recurrence."