Onun size söyledikleri, kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir.
- Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız Muhammed sapmadı, azmadı. O, arzusuna göre de konuşmuyor. Bildirdikleri, kendisine vahyolunan bir vahiyden ibarettir.
O (Kur'an) kendisine vahyedilmekte olan vahiyden başka bir şey değildir.
O (Kuran) ancak ve ancak bildirilen bir vahiydir.
Onun size söyledikleri, kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir.
Onlar, ona gelen vahiyden başkası değildir.
Ancak, Ona bildirilen, Tanrısal bildirimdir.
bu (Kur'an), kendisine indirilen bir vahiyden ibarettir.
İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
O (Kur'an) sadece vahyolunan bir vahiydir.
bu (size ilettiği), kendisine indirilen (ilahi) vahiyden başka bir şey değildir;
(Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.
O sade bir vahiydir ancak vahyolunur
O(nun okuduğu Kur'an) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir.
O, kendisine (Allahdan) ilkaa edilegelen bir vahyden başkası değildir.
Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir.
O ancak kendisine vahyedilen bir vahiydir.
O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir.
O yalnızca vahyolunan bir vahiydir!
O (Kuran) ancak ve ancak bildilen bir vahiydir.
Onun size söyledikleri, kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir.
It is a divine inspiration.
It is only a revelation revealed,
It is nothing but Revelation revealed,
It was divine inspiration.
It is a divine inspiration.
It is a divine inspiration.