"Kim haksızlık yapar, sonra da yaptığı kötülüğü iyiliğe çevirirse, bilsin ki Ben, Çok Bağışlayıcı'yım ve Rahmeti Kesintisiz Olan'ım."
"Ancak, kim zulmeder, sonra işlediği kötülük yerine iyilik yaparsa, bilsin ki ben çok bağışlayıcıyım; çok merhamet sahibiyim."
Ancak haksızlık edip sonra da işlediği kötülüğün ardından güzel davranan kişi (bilsin ki) ben çok bağışlayanım; çok merhametliyim.
"Ancak kim zulmederse, sonra günahlarını bırakıp iyilik yaparsa ona karşı ben Bağışlayıcıyım, Rahimim."
"Kim haksızlık yapar, sonra da yaptığı kötülüğü iyiliğe çevirirse, bilsin ki Ben, Çok Bağışlayıcı'yım ve Rahmeti Kesintisiz Olan'ım."
Sadece yanlış yapanlar korkarlar. Onlar da daha sonra kötülüğün yerine iyilik yaparlarsa ben de bağışlar, ikram ederim.
"Haksızlık yapanlar dışında!" "Kuşkusuz, Ben, kötülük yaptıktan sonra iyiliğe çeviren kimse için, Sınırsız Bağışlayanım; Merhametliyim!"
Ancak zulme bulaşanlar hariç. Fakat daha sonra, o kötülüğün ardından gidişatlarını iyi yönde değiştirirlerse, unutmasınlar ki Ben tarifsiz bir bağış, eşsiz bir rahmet kaynağıyım!"
"Zulme bulaşan müstesna. O da bunu kötülüğün arkasından güzelliğe çevirirse hiç kuşkusuz ben Gafur'um, Rahim'im."
"Ancak zulmeden başka; sonra kötülüğün ardından iyiliğe çevirirse, artık şüphesiz Ben, bağışlayanım, esirgeyenim."
Ancak kim haksızlık yapar, sonra da yaptığı kötülüğü iyiliğe çevirirse Ben onu da bağışlayıcıyım, merhamet edenim.
Bir haksızlık yapıp da sonra kötülüğü iyiliğe çeviren kimse için de (korku yok)! Çünkü, çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcı Benim, Ben!"
"Ancak kim zulmeder de sonra (yaptığı) kötülüğün yerine iyilik yaparsa bilsin ki şüphesiz ben çok bağışlayıcıyım, çok merhamet edenim."
Ancak zulmeden sonra da kötülüğün arkasından güzelliğe tebdil eyliyen başka, ona da ben gafur, rahimim
"Ancak zulmeden, sonra yaptığı kötülüğün yerine iyilik yapan olursa ona karşı da ben bağışlayıcı, esirgeyiciyim."
"Ancak zulmeden başka; sonra kötülüğün ardından iyiliğe çevirirse, artık şüphesiz ben, bağışlayanım, esirgeyenim."
"Meğer ki zulmeden kimseler ola. Sonra bir kötülüğün ardından onu bir iyiliğe çevirirse şübhesiz ki ben (yine) hakkıyle yarlığayıcı, çok esirgeyiciyimdir".
Yalnız zulmeden bunun dışındadır. Sonra kötülüğün ardından iyiliğe çevirirse artık Ben, şüphesiz Gafur ve Rahim'im.
Ancak zulmedenler korkar. Kötülükten sonra iyilik yolunu tutanı, ben bağışlarım, merhamet ederim.
"Benden korkanlar, zulüm ve günah işleyenlerdir. Fakat onlar da o fenalıktan sonra güzel işler yaparlarsa, onlara karşı da Ben çok affedici, geniş merhamet ve ihsan sahibi olarak muamele ederim."
"Ancak (nefsine) zulmeden müstesna! (Zulümden) sonra yaptığı kötü davranışı düzelten kişi için ise ben Ğafur'um, Rahıym'im. "
'Ancak kim zulmederse, sonra günahlarını bırakıp iyilik yaparsa ona karşı ben Bağışlayıcıyım, Rahimim.'
"Kim haksızlık yapar, sonra da yaptığı kötülüğü iyiliğe çevirirse, bilsin ki Ben, Çok Bağışlayıcıyım ve Rahmeti Kesintisiz Olan'ım."
"Except one who transgresses. But then if he replaces the evil deed with good, then I am Forgiving, Merciful."
“Save whoso did wrong; then he changed to good after evil, so am I forgiving and merciful.
except for one who did wrong and then changed evil into good – for I am Ever-Forgiving, Most Merciful.
"Except those who commit a transgression, then substitute righteousness after sinning; I am Forgiving, Most Merciful.
"Except he who has done wrong. But then if he replaces the evil deed with good, then I am Forgiving, Merciful."
"Except one who transgresses. But then if he replaces the evil deed with good, then I am Forgiving, Compassionate."