Sen, ölülere duyuramazsın. Mesajı aldırmayan sağırlara da duyuramazsın.
Sen, şüphesiz, manen ölülere işittiremezsin; dönüp giden manen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Şüphesiz ki sen ölülere duyuramaz; sağırlara da arkalarını dönüp giderlerken çağrıyı duyuramazsın.
Sen ölülere duyuramazsın, aynı şekilde arkalarını dönen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Sen, ölülere duyuramazsın. Mesajı aldırmayan sağırlara da duyuramazsın.
Sen ölülere dinletemezsin. Çağrını, sırtlarını döndükleri zaman, sağırlara da dinletemezsin.
Kuşkusuz, ölülere duyuramazsın; arkasını dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Şu bir gerçek ki, sen ölülere işittiremezsin. Dahası, bu daveti sırtını dönüp uzaklaşan sağırlara da işittiremezsin.
Sen, ölülere işittiremezsin. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
Şüphesiz sen, ölülere duyuramazsın; arkalarını dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
Gerçek şu ki, sen ölülere de işittiremezsin, sırt çevirip uzaklaşan sağırlara da işittiremezsin bu çağrıyı;
Şüphesiz sen ölülere duyuramazsın. Arkalarına dönüp kaçarlarken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Şübhesiz sen ölülere işittiremezsin, arkalarına dönmüş kaçarlarken sağırlara da da'veti işittiremezsin
Sen ölülere duyuramazsın, arkalarını dönmüş kaçmakta olan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
Çünkü gerçekten sen, ölülere (söz) dinletemezsin ve arkasını dönüp kaçan sağırlara da çağrıyı işittiremezsin.
Zira şübhesiz ki sen ölülere duyuramazsın. Arkalarını dönmüş kaçarlarken sağırlara da da'veti (ni) işitdiremezsin.
Elbette sen; ölülere işittiremezsin, dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Sen, ölülere duyuramazsın, arkasını dönüp gidenlere de çağrıyı işittiremezsin.
Şunu bil ki sen, ne ölülere sesini duyurabilirsin, ne de arkasına dönüp uzaklaşan sağırlara bu daveti işittirebilirsin.
Muhakkak ki sen ölülere (şuursuzca yaşayanlara) işittiremezsin; (Hakk'a) arkalarını dönüp gittiklerinde, sağırlara da işittiremezsin!
Sen ölülere duyuramazsın, aynı şekilde arkalarını dönen sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Sen, ölülere duyuramazsın. Mesajı aldırmayan sağırlara da duyuramazsın.
You cannot make the dead hear, nor can you make the deaf hear the call when they turn their backs and flee.
Thou wilt not make the dead to hear, nor wilt thou make the deaf to hear the call when they turn and go.
You will not make dead men hear and you will not make deaf men hear the call when they turn their backs in flight.
You cannot make the dead, nor the deaf, hear the call, if they turn away.
You cannot make the dead hear, nor can you make the deaf hear the call when they turn their backs and flee.
You cannot make the dead hear, nor can you make the deaf hear the call when they turn their backs and flee.