Dad-Ra-Be: İyileştirmek, vurmak, örnek olarak öne sürmek, bir mesel/örnek vermek, gitmek, yolculuk yapmak, seyahat etmek, karıştırmak, kaçınmak, uzaklaştırmak, örtmek, kapatmak, belirtmek/beyan etmek/ifade etmek, öne sürmek, ortaya koymak, karşılaştırmak, benzetmek, yol aramak, ileri yürümek, ayarlamak, dayatmak, engellemek, savaşmak, birinin malıyla kâr payı için ticaret yapmak, yapmak veya sebep olmak veya oluşturmak, terk etmek/vazgeçmek, bir şeyi uzaklaştırmak