Ha-Sin-Sin: Katletmek, kökünü kurutmak, yok etmek, öldürmek, birinin algılama güçlerini öldürmek, bozguna uğratmak, birinin sesini veya hareketini durdurmak, birine veya bir halka ezmek ve aşağılamak, yutmak, patlatmak veya yakmak, taşımak veya uzaklaştırmak veya silkelemek, birine karşı şefkatli veya merhametli olmak (gerçek anlamda, birisi için hissetmek), birisi için yas tutmak, bir şeyi algılamak veya farkına varmak, bir şeyi duyular yoluyla bilmek, bir şeyi tespit etmek, bir şeyi kesin olarak bilmek, bir şeyden emin olmak, dinlemek, bir şeyi tekrar tekrar öğrenmeye çalışmak, bir şey hakkında haber veya bilgi sormak, bir şey veya birisi hakkında bilgi aramak veya soruşturmak, çekilmek veya koparılmak veya sökülmek, kökünden sökülmek veya yerinden edilmek, düşmek veya çıkmak, sürekli/aşamalı olarak/birbiri ardına düşmek, parçalara ayrılmak.