Ha-Vav-Şin: Av için vurmak, yüceltmek, korkutmak. Avı tuzağa doğru çevirmek için etrafında dolanmak, avı avlamak veya yakalamak, avı kendine doğru korkutmak, koyun veya keçileri sürmek, develeri bir araya toplamak ve sürmek, bir şeyi bir araya toplamak veya çekmek, bir şeyi kenarlarından tüketmek, bir yerden veya şeyden uzaklaşmak, birini kandırmak, birini döndürmeye veya eğilmeye ikna etmeye çalışmak, birini hile ile döndürmeye çalışmak, bir kişiyi kandırmak, bir kişiye karşı kurnazlıkla davranmak, bir kişiyi bir şey yapmaya teşvik etmek/kışkırtmak/zorlamak/tahrik etmek, uzağa çekilmek/geri çekilmek, bir kişiden mahrum kalmak, utanç/çekingenlik/mahcubiyet hissetmek veya hareket etmek, korkup bir kişiden kaçmak, bir kişiden çekinmek veya kaçınmak, bir kişiden etkilenmek, korkmak veya ürkmek, avı kuşatmak veya çevrelemek.