En yukarıya git
Cim-Dal-Dal: Bir şeyi kesmek, yeni olmak, şanslı olmak veya iyi şansa sahip olmak, büyük olmak veya büyük itibar veya değere sahip olmak, ciddi veya samimi olmak, çabalamak/emek vermek/uğraşmak/kendini zorlamak, sıkıntılı veya üzgün hissetmek, damlamak veya damlalar düşürmek (bir ev veya çadır), bir giyside farklı renklerden şeritler yapmak [veya dokumak], bir şey hakkında başkasıyla mücadele etmek, vazgeçmek veya terk etmek, bir şeyi başlatmak veya yenilik getirmek, bir şeyi ilk kez yapmak, bir şeyi yenilemek, kolay veya pratik olmak, sert veya düz olmak (yumuşak alanlardan arınmış ve görüşe açık bir zemin gibi), yeryüzü yüzeyine çıkmak, bir şeyden yoksun veya mahrum olmak, hayattaki nasip veya geçim kaynağı, ihtiyacı olmama veya az ihtiyacı olma durumu, büyük/yüce/görkemli olmak, çok olmak (bir şeyle dolup taşmak), büyük veya olağanüstü derecede olmak, bir şeyin geri kalanından farklı olmak [ve böylece bir işaret veya iz görevi görmek] örneğin üzerinden geçen insan ve hayvanların ayaklarıyla [çizilmiş] çizgilerle işaretlenmiş patika gibi, bir işi belirli bir yol veya tarzda yapmak, bir şey hakkında fikir oluşturmak, yenilenmek veya yenisiyle değiştirilmek, kökünden kesilmek veya sökülmek, hızlı tempolu olmak.