Kendilerine verdiğimiz şeylere nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride gerçeği göreceksiniz.
Kendilerine bahşettiğimiz nimetlere karşı nankörlük etsinler bakalım. Haydi, sefa sürün; fakat yakında öğreneceksiniz.
(33, 34) İnsanların başına bir sıkıntı gelince Rablerine yönelerek O'na yalvarırlar. Sonra (Allah) katından onlara bir rahmet (bolluk) tattırınca bakarsınız ki kendilerine verdiklerimize karşılık nankörlük etmeleri için onlardan bir grup, Rablerine yine ortak koşuyorlar. Bir süre (daha) yararlanın! İleride bileceksiniz!
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz şeylere nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride gerçeği göreceksiniz.
Bunu, bizim verdiğimizi gizlemek için yaparlar. Keyfini sürün bakalım; yakında öğrenirsiniz.
Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler bakalım. Şimdi yararlanın; artık yakında öğreneceksiniz.
sonuçta kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etmiş olurlar. Haydi bakalım, siz de bir miktar safa sürün; nasıl olsa zamanı gelince (gerçeği) öğreneceksiniz!
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler diye. Haydi, yararlanın/zevklenin! Yakında bileceksiniz...
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
kendilerine verdiğimiz nimete nankörlük etsinler diye. Haydi, zevkinizi sürün bakalım, yarın bileceksiniz!
(sanki) kendilerine bahşettiğimiz (nimetler)e karşı nankörlüklerini göstermek istiyorlar. Madem böyle (düşünüyorsunuz,) bu (kısa) ömrünüzün tadını çıkarın ama zamanı geldiğinde (gerçeği) göreceksiniz!
Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.
Ki kendilerine verdiğimiz ni'mete küfran etsinler, haydi zevk edin bakalım yarın bileceksiniz
(Böyle yaparlar) ki kendilerine verdiğimiz (ni'met)e karşı nankörlük etsinler. Şimdi zevk içinde yaşayın bakalım, yakında (sonunuzun ne olduğunu) bileceksiniz.
Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize küfretsinler diye. Öyleyse metalanıp yararlanın, artık yakında bileceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz (ni'metler) e nankörlük etmeleri için. Hele zevk ede durun, yakında bileceksiniz!
Kendilerine verdiğimize nankörlük etmeleri için. Sefa sürün bakalım, yakında bileceksiniz.
Kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük etsinler bakalım, haydi biraz daha geçinin. Yakında bilip anlayacaksınız.
(33-34) İnsanlar bir derde düşünce, başka her şeyi unutarak yalnız Rab'lerine gönülden yalvarırlar; sonra Allah onlara nezdinden bir rahmet ve bolluk tattırınca, bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı Rab'lerine eş, ortak koşuyor ve böylece Allah'ın nimetlerine nankörlük ediyorlar. De ki: "Bir süre eğlenin bakalım, yakında öğrenirsiniz!"
Kendilerine verdiklerimize nankörlükleri açığa çıksın diye.. . Hadi (geçici şeylerden) zevklenin bakalım; yakında bileceksiniz.
Böylece kendilerine verdiklerimize karşı nankörlük ederler. Zevklenin bakalım; ileride bileceksiniz.
Kendilerine verdiğimiz şeylere nankörlük ederler. İstediğiniz gibi yaşayın bakalım! İleride gerçeği göreceksiniz.
So as to reject what We gave them. Enjoy then, for you will come to know.
That they might deny what We have given them. So enjoy yourselves; and you will come to know!
to show ingratitude for what We have given them. ‘Enjoy yourselves – you will soon know.’
Let them be unappreciative of what we have given them. Enjoy temporarily; you will surely find out.
So as to reject what We gave them. Enjoy then, for you will come to know.
So as to reject what We gave them. Enjoy then, for you will come to know.