İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla şımarırlar. Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, o zaman hemen umutsuzluğa kapılırlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iza | ve zaman | |
2 | ezekna | biz taddırdığımız | ذوق |
3 | n-nase | insanlara | نوس |
4 | rahmeten | bir rahmet | رحم |
5 | ferihu | sevinirler | فرح |
6 | biha | onunla | |
7 | vein | ve eğer | |
8 | tusibhum | onlara erişirse | صوب |
9 | seyyietun | bir kötülük | سوا |
10 | bima | dolayı | |
11 | kaddemet | öne sürdüklerinden | قدم |
12 | eydihim | elleriyle (yapıp) | يدي |
13 | iza | derhal | |
14 | hum | onlar | |
15 | yeknetune | umutsuzluğa düşerler | قنط |
İnsanlara katımızdan bir bolluk tattırdığımızda buna sevinirler. Fakat yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük geldiğinde hemen ümitsizliğe düşerler.
İnsanlara bir rahmet (bolluk) tattırdığımızda ona sevinirler. Yaptıkları nedeniyle başlarına bir kötülük gelse bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.
Halka bir rahmet tattırdığımız vakit onunla sevinirler. Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerine bir kötülük dokunsa derhal umutsuzluğa düşerler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla şımarırlar. Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, o zaman hemen umutsuzluğa kapılırlar.
Onlara ikramımızdan tattırdığımızda sevinirler. Ama elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına kötülük gelse hemen umutsuzluğa düşerler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda onunla sevinirler. Yaptıklarından dolayı kendilerine bir kötülük geldiğinde ise hemen umutlarını yitirirler.
Evet, ne zaman insanlara bir rahmet tattıracak olsak onunla sevince gark olurlar; ama elleriyle işledikleri yüzünden başlarına bir kötülük gelse, o zaman da hemen umutsuzluğa kapılıverirler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla ferahlar, şımarırlar. Kendi ellerinin hazırladıkları yüzünden kendilerine bir kötülük gelip çatsa, hemencecik ümitsizliğe düşerler.
Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar.
Bir de Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar; ellerinin yaptığı birşey sebebiyle başlarına bir kötülük gelince de (hemen) her ümidi kesiveriyorlar.
(Her zaman olduğu gibi,) insanlara rahmetimizi tattırdığımız zaman buna sevinirler; fakat kendi yapıp ettikleri sonucunda başlarına bir bela gelince de bütün ümitlerini yitirirler!
İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.
Bir de biz insanlara bir rahmet tattırdığımız vakıt ona güveniyorlar da ellerinin takdim ettiği bir sebeble başlarına bir fenalık gelirse her ümidi kesiveriyorlar
Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler. Elleriyle yapıp öne sürdükleri(işleri)nden dolayı onlara bir kötülük erişince de, derhal umutsuzluğa düşerler.
Biz insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde, hemen umutsuzluğa kapılırlar.
Ne zaman insanlara bir rahmet tatdırdı isek onunla şımarmışlardır. Kendi ellerinin öne sürdükleri (günahlar) yüzünden onlara bir fenalık isaabet edince de hemen onlar ümidlerini kesiverirler.
Ne zaman da insanlara bir rahmet tattırdık ise; onunla sevinirler. Ama yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse; hemen ümidlerini kesiverirler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, ona sevinirler; ve eğer kendi yaptıkları yüzünden bir kötülük dokunursa hemen ümitsizliğe düşerler.
İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar.Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda, onunla sevinirler.. . Kendi elleriyle yaptıkları sonucu olarak bir kötülük yaşarlarsa, hemen onlar ümitsizliğe düşerler!
Halka bir rahmet tattırdığımız vakit onunla sevinirler. Yaptıklarının karşılığı olarak kendilerine bir kötülük dokunsa derhal umutsuzluğa düşerler.
İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman, onunla şımarırlar. Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir kötülük gelirse, o zaman hemen umutsuzluğa kapılırlar.
And if We grant the people a taste of mercy, they become happy with it, but if evil afflicts them for what they have done, they become in despair!
And when We let men taste mercy, they exult thereat; but if evil befalls them because of what their hands sent ahead, then they despair.
When We give people a taste of mercy, they rejoice in it, but when something bad happens to them because of what they themselves have done, they immediately lose all hope.
When we bestow mercy upon the people, they rejoice therein. But when adversity befalls them, as a consequence of their own works, they become despondent.
And if We grant the people a taste of mercy, they become happy with it, but if evil afflicts them for what they have done, they become in despair!
If We grant the people a taste of mercy, they become happy with it, but if evil afflicts them for what they have done, they become in despair!