O'na karşı fitneye düşüremezsiniz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ma | değil(siniz) | |
2 | entum | siz | |
3 | aleyhi | O'na karşı | |
4 | bifatinine | saptıracak | فتن |
- Sizler ve taptıklarınız, cehenneme girecek olandan başkasını kandırıp Allah'ın yolundan çıkaramazsınız.
(161, 162, 163) Siz ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek olan kimseden başkasını asla O'na karşı azdırıp saptıramazsınız.
O'na karşı kimseyi saptıramazsınız.
O'na karşı fitneye düşüremezsiniz.
Ona karşı kimseyi, o kötü duruma sokamazsınız.
O'na karşı kimseyi saptıramazsınız.
hiç biriniz O'na karşı kimseyi ayartamazsınız;
O'na karşı kimseyi fitneye düşüremezsiniz.
O'na karşı kimseyi fitneye sürükleyecek değilsiniz.
Allah'a karşı kimseyi baştan çıkaramazsınız,
hiçbiriniz, kimseyi kendi heves ve ayartmalarınıza boyun eğdiremezsiniz,
(161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah'ın yolundan saptırabilirsiniz.
Ona karşı kimseyi meftun edemezsiniz
Kandırıp Allah'ın yolundan çıkaramazsınız;
O'na karşı kimseyi fitneye sürükleyecek değilsiniz.
Siz Onun aleyhinde (hiçbir ferdi) fitneye (ve fesada) sürükleyecek (bir kudretde) değilsinizdir.
O'na karşı hiç fitneleyebilecek değilsiniz.
(162-163) Cehenneme atılacaklardan başka kimseyi yoldan çıkaramazsınız.
(161-163) "Ey müşrikler! Ne siz, ne de sizin Allah'tan başka ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler hariç- Allah'a yönelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan çıkaracak bir kuvvete sahip değilsiniz."
O'nun aleyhine (kimseyi) ayartıp kandıramazsınız!
O'na karşı kimseyi saptıramazsınız.
O'na karşı fitneye düşüremezsiniz.
You cannot lead away from Him.
You will not tempt against Him
you will entice no one to them
Cannot impose anything on Him.
"You cannot lead away from Him."
You cannot lead away from Him.