"Gelin Allah'a karşı takva sahibi olun. Ve bana itaat edin."
"Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin!"
Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun ve bana itaat edin!
"ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız."
"Gelin Allah'a karşı takva sahibi olun. Ve bana itaat edin."
Artık Allah'tan çekinin de sözümü dinleyin.
"Artık, Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın ve bana boyun eğin!"
Haydı, artık Allah'a karşı sorumlu davranın ve bana uyun!
"Artık Allah'tan sakının da bana itaat edin."
"Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin."
Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
"Öyleyse, Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve bana itaat edin,
"Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin
"Allah'tan korkun ve bana ita'at edin."
"Artık Tanrı'dan korkup sakının ve bana itaat edin."
"Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin".
O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
(131-135) Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
"Artık Allah'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin. "
'ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız.'
"Gelin Allah'a karşı takva sahibi olun. Ve bana itaat edin."
"So be aware of God and obey me. "
“So be in prudent fear of God, and obey me.
So have taqwa of Allah and obey me.
"You shall reverence GOD and obey me.
"So be aware of God and obey me."
"So be aware of God and obey me."