"Allah için takvalı olun ve bana itaat edin."
"Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin!"
Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun ve bana itaat edin!
"ALLAH'ı dinleyip beni izlemelisiniz."
"Allah için takvalı olun ve bana itaat edin."
Artık Allah'tan çekinin ve sözümü dinleyin.
"Artık, Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın ve bana boyun eğin!"
Ama artık Allah'a karşı sorumlu davranın ve beni izleyin!
"Artık Allah'tan sakının da bana itaat edin."
"Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin."
Gelin, Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Öyleyse, artık Allah'tan yana bilinç ve duyarlık gösterin ve bana itaat edin;
"Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."
Gelin Allahdan korkun da bana itaat eyleyin
"Allah'tan korkun ve bana ita'at edin."
"Artık Tanrı'dan sakının ve bana itaat edin."
"Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin".
O halde Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Artık, Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
(150-152) Artık Allah'a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Sakın işi gücü dünyada fesat çıkarıp nizamı bozmak olan, düzeltme için ise hiç bir gayretleri bulunmayan o haddi aşanların isteklerine uymayın.
"O halde Allah'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin. "
'ALLAH'ı dinleyip beni izlemelisiniz.'
"Allah için takvalı olun ve bana itaat edin."
"So be aware of God and obey me. "
“So be in prudent fear of God, and obey me.
So have taqwa of Allah and obey me.
"You shall reverence GOD, and obey me.
"So be aware of God and obey me."
"So be aware of God and obey me."