"Onu sandığa koy da suya bırak. Su da onu kıyıya bıraksın. Benim ve onun düşmanı, onu alsın." Ve "korumam altında yetiştirilmen için seni sevimli biri yaptım."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | eni | ki | |
2 | kzifihi | onu koy | قذف |
3 | fi | ||
4 | t-tabuti | sandığa | |
5 | fekzifihi | ve at | قذف |
6 | fi | ||
7 | l-yemmi | suya | يمم |
8 | felyulkihi | onu bıraksın | لقي |
9 | l-yemmu | su | يمم |
10 | bis-sahili | sahile | سحل |
11 | ye'huzhu | onu alacaktır | اخذ |
12 | aduvvun | düşman olan | عدو |
13 | li | bana | |
14 | ve aduvvun | ve düşman olan | عدو |
15 | lehu | ona | |
16 | ve elkaytu | ve koydum | لقي |
17 | aleyke | senin üzerine | |
18 | mehabbeten | bir sevgi | حبب |
19 | minni | benden | |
20 | velitusnea | yetiştirilmen için | صنع |
21 | ala | önünde | |
22 | ayni | gözümün | عين |
Musa'yı sandığa koy, suya at; su onu sahile bıraksın; onu benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için senin üzerine tarafımdan bir sevgi attım.
"Onu (Musa'yı) sandığa koy ve onu nehre bırak! Nehir onu kıyıya bıraksın; benim de onun da düşmanı olan biri onu alsın!" Sana tarafımdan bir sevgi vermiştim; böylece gözetimimde yetiştirilesin diye (böyle yapmıştık).
"‘Onu bir sandığa koyup ırmağa at. Irmak da onu kıyıya atsın ve Bana da ona da düşman olan birisi onu alsın.' diye... Gözümün önünde yetişesin diye sana sevgimi yağdırmıştım."
"Onu sandığa koy da suya bırak. Su da onu kıyıya bıraksın. Benim ve onun düşmanı, onu alsın." Ve "korumam altında yetiştirilmen için seni sevimli biri yaptım."
"Musa'yı sandığa koy, suya bırak da sular onu kıyıya atsın, benim de onun da düşmanı olan biri onu alsın" demiştik. Üzerine de katımızdan bir sevgi koymuştuk ki gözümüzün önünde yetişesin"
"Onu sandığa koy ve ırmağa bırak. Irmak, Onu kıyıya çıkaracak; Benim düşmanım ve onun da düşmanı olan, Onu alsın. Gözümün önünde yetiştirilmen için, senin üzerine sevgimi bıraktım!"
"Onu sandığa koy, ardından da o sandığı suyun akıntısına bırak; akıntı onu kıyıya ulaştıracaktır; Bana düşman olan ve ona da düşman olacak olan biri ona sahip çıkacaktır."İşte Ben, seni daha (o zamandan) katımdan bir muhabbetle kuşatmıştım ki, gözlemimiz altında yetiştirilesin diye.
"Onu tabuta koyup ırmağa bırak! Irmak onu sahile götürsün ki, benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri onu alsın. Üzerine kendimden bir sevgi bıraktım ki, gözümün önünde yetiştirilesin."
"Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için, kendimden sana bir sevgi yönelttim."
Onu sandığın içine koy, denize bırak, deniz de onu sahile bıraksın, onu hem Bana düşman, hem ona düşman biri alsın! Ve senin üzerine, gözetimim altında yetiştirilesin diye, katımdan bir sevgi koydum.
O'nu bir sandığa koy ve sandığı ırmağa bırak; ırmak o'nu kıyıya çıkaracaktır; Bana düşman olan biri ve o'na ilerde düşman olacak olan biri o'nu oradan alıp evlat edinecektir. Ve (böylece daha o çağda) Kendi katımdan kutlu bir sevgiyle seni kuşattım ki, gözümün önünde yetişip olgunlaşasın.
"Onu (bebek Musa'yı) sandığın içine koy ve denize (Nil'e) bırak ki, deniz onu kıyıya atsın da kendisini, hem bana düşman, hem de ona düşman olan birisi (Firavun) alsın. Sana da, ey Musa, sevilesin ve gözetimimizde yetiştirilesin diye tarafımızdan bir sevgi bırakmıştım."
Onu tabut içine koy da deryaya bırak, derya da onu sahile, bıraksın, onu hem bana düşman hem ona düşman biri alsın ve üzerine benden bir sevgi koydum ki hem nezaretim altında yetiştirilesin
"Onu sandığa koy, suya at; su onu sahile bıraksın; onu benim de düşmanım onun da düşmanı olan biri alacaktır." "Gözümün önünde yetiştirilmen için senin üzerine benden bir sevgi koydum (görenler senin üzerine koyduğum bu sevgiden ötürü sana meftun oldular)."
"Onu sandığın içine koy, suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın; onu benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır. Gözümün önünde yetiştirilmen için, kendimden sana bir sevgi yönelttim."
(37-38-39) "Andolsun ki biz sana diğer bir zamanda, anana vahyolunacak şey'i ilham etdiğimiz vakıtda da lutf etmiş ve (kendisine): — Onu tabuta koy da denize at ki deniz onu kıyıya bıraksın, onu benim de, kendisinin de düşmanı olan biri alacak diye (emreylemişdik). Sana karşı (Ey Musa) gözümün önünde yetişdirilmen için kendimden bir sevgi bırakmışdım.
Onu bir sandığa koy da suya bırak. Su onu kıyıya atar. Bana da, ona da düşman olan birisi onu alır. Gözümün önünde yetişesin diye, senin üzerine katımdan bir sevgi koydum.
-Musa'yı bir sandığa koy ve nehre bırak! Nehir onu kıyıya çıkarır. Onu, benim ve onun bir düşmanı alır. Gözümün önünde yetişesin diye seni sevimli kılmıştım.
"Onu bir sandığa yerleştirip denize bırak! Deniz onu sahile atsın. Bana da ona da düşman olan biri onu alsın!" Ve "Ey Musa! nezaretim altında yetiştirilmen için sana karşı insanların gönüllerinde tarafımdan bir sevgi bıraktım!"
"Onu (Musa'yı) sandığa koy.. . Sandığı da ırmağa bırak. . . Irmak Onu sahile kavuştursun ki, benim de Onun da düşmanı (olan) Onu alsın! Senin üzerine, Benden bir muhabbet bıraktım. . . Gözümün önünde yetiştirilmen için. "
''Onu bir sandığa koyup ırmağa at. Irmak da onu kıyıya atsın ve Bana da ona da düşman olan birisi onu alsın.' diye... Gözümün önünde yetişesin diye sana sevgimi yağdırmıştım.'
Onu sandığa koy da suya bırak. Su da onu kıyıya bıraksın. Benim ve onun düşmanı, onu alsın. Ve korumam altında yetiştirilmen için seni sevimli biri yaptım.
"That she should cast him in the basket, and cast the basket in the sea, so the sea will place him on the shore, where an enemy of Mine and his will take him. And I placed upon you a love from Me and that you shall be raised under My eye."
“‘Hurl thou him into the chest, and hurl thou it into the water; the water will cast him upon the shore. An enemy to Me and an enemy to him will take him.’ And I cast upon thee love from Me, and that thou be wrought under My eye
"Place him into the box and throw it into the sea and the sea will wash it up on the shore, where an enemy of Mine and his will pick it up. " I showered you with love from Me so that you would be brought up under My supervision.
"Saying: 'Throw him into the box, then throw him into the river. The river will throw him onto the shore, to be picked up by an enemy of Mine and an enemy of his.' I showered you with love from Me, and I had you made before My watchful eye.
"That she should cast him in the basket, and cast the basket in the sea, so the sea will place him on the shore, where an enemy of Mine and his will take him. And I placed upon you a love from Me. And that you shall be raised under My eye."
"That she should cast him in the basket, and cast the basket in the sea, so the sea will place him on the shore, where an enemy of Mine and his will take him. I placed upon you a love from Me and that you shall be raised under My eye."