Eğer sana bir iyilik isabet ederse, bu onları üzer. Fakat sana bir kötülük dokunursa, "Biz daha önceden önlemimizi almıştık." derler ve sevinç içinde arkalarına dönüp giderler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | in | eğer | |
2 | tusibke | sana ulaşsa | صوب |
3 | hasenetun | bir iyilik | حسن |
4 | tesu'hum | onların hoşuna gitmez | سوا |
5 | vein | ve eğer | |
6 | tusibke | sana ulaşsa | صوب |
7 | musibetun | bir kötülük | صوب |
8 | yekulu | derler | قول |
9 | kad | muhakkak | |
10 | ehazna | biz almıştık | اخذ |
11 | emrana | tedbirimizi | امر |
12 | min | -den | |
13 | kablu | önce- | قبل |
14 | ve yetevellev | döner(gider)ler | ولي |
15 | vehum | ve onlar | |
16 | ferihune | sevinirler | فرح |
Sana bir iyilik gelirse, onların ağırına gider. Eğer sana bir kötülük gelse, "Biz önceden önlemimizi aldık" deyip, sevinerek geri dönerler.
Sana bir iyilik gelirse bu onları üzer. Başına bir musibet gelirse "(İyi ki) biz daha önce tedbirimizi almışız." derler ve kibirlenerek dönüp giderler.
Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, "Biz önceden önlem almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Eğer sana bir iyilik isabet ederse, bu onları üzer. Fakat sana bir kötülük dokunursa, "Biz daha önceden önlemimizi almıştık." derler ve sevinç içinde arkalarına dönüp giderler.
Elinize bir iyilik geçse, bu onları üzer; kötü bir durumla karşılaşsanız "İyi ki önceden tedbirimizi almışız" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Sana bir kötülük gelirse; "Önceden önlem almıştık!" derler ve sevinçle dönüp giderler.
Eğer sana bir iyilik dokunsa onların canı sıkılır. Ama başına bir kötülük gelse; "İyi ki biz daha önceden önlemlerimizi almıştık" derler ve şen şakrak dönüp giderler.
Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler.
Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Sana bir güzellik kısmet olursa, bu onların zoruna gider ve eğer sana bir kötülük dokunursa: "Biz tedbirimizi önceden almıştık!" derler ve sevinerek dönüp giderler.
Senin başına iyi bir hal gelse, (Ey Peygamber), bu onları eseflendirir; ama başına bir musibet gelse, (kendi kendilerine): "Biz önceden bizim (için gerekli) tedbirleri almıştık!" derler; ve sevinç içinde dönüp giderler.
Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musibet gelirse, "Biz tedbirimizi önceden almıştık" derler ve sevinerek dönüp giderler.
Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musibet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler
Sana bir iyilik ulaşsa (bu,) onların hoşuna gitmez ve eğer sana bir kötülük ulaşsa: "Biz önceden (sefere katılmamakla) başımızın çaresine bakmışız" derler, sevinerek döner(gider)ler.
Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden buyruğumuzu almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Eğer sana bir iyilik isaabet ederse bu, (müdhiş hasedlerinden dolayı) onların fenasına gider. Şayed sana bir musiybet erişirse "Biz derler, daha önceden (ihtiyat) tedbirimizi almışızdır" ve onlar böbürlene böbürlene dönüb giderler.
Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki: Biz, daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.
Sana bir iyilik gelirse onlar fenalık geçirirler. Sana bir musibet gelirse 'Biz tedbirimizi önceden aldık." deyip sevinerek dönüp giderler.
Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler ve eğer başına bir musibet gelirse içlerinden, "Neyse ki biz daha önce tedbirimizi almıştık. Sorununuzu nasıl çözerseniz çözünüz!" deyip senin başına gelen felaketten dolayı keyifli keyifli arkalarını döner giderler.
Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer.. . Şayet sana nahoş bir olay isabet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.
Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, 'Biz önceden önlem almıştık,' derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Eğer sana bir iyilik isabet ederse, bu onları üzer. Fakat sana bir kötülük dokunursa, "Biz daha önceden önlemimizi almıştık." derler ve sevinç içinde arkalarına dönüp giderler.
When any good befalls you, it upsets them, and if any bad befalls you, they Say: "We have made our precautions beforehand," and they turn away happy.
If good befalls thee, it vexes them; but if calamity befalls thee, they say: “We took our command before,” and they turn away, exulting.
If good happens to you it galls them. If a mishap occurs to you, they say, ‘We made our preparations in advance,’ and they turn away rejoicing.
If something good happens to you, they hurt, and if an affliction befalls you, they say, "We told you so," as they turn away rejoicing.
When any good befalls you, it upsets them, and if any bad befalls you, they say: "We have taken our precaution beforehand," and they turn away happy.
When any good befalls you, it upsets them, and if any bad befalls you, they say, "We have taken our precautions beforehand," and they turn away rejoicing.