Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
- Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler.
(32, 33) Kesilmeyen (tükenmeyen) ve engellenemeyen sayısız meyve(lik)lerde (ağırlanacaklardır).
Bunlar ne tükenirler, ne de yasak edilirler!
Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
Tükenmeyen ve yasaklanmayan meyveler arasında,
Eksilmeyen ve yasaklanmayan.
ne bir kesintiye uğrar ne de yasaklanır...
Ne tükenir ne yasaklanır.
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
(ki) bunlar ne eksilir, ne de yasaklanırlar,
hiç eksilmeyen, hiç tükenmeyen.
(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Ne eksilir, ne men'edilir
Tükenmeyen ve yasaklanmayan!
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
(32-33) (hiçbir zaman) kesil (ib tüken) meyen, yasak da edilmeyen birçok (cinsde) meyve (ler) arasında,
Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan.
(32-33) Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan meyveler içinde..
(32-33) Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler.
(Ki o meyveler) ne tükenir ve ne de yasaklanır!
Bunlar ne tükenirler, ne de yasak edilirler!
Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
Neither ending; nor forbidden.
Unfailing, unforbidden,
never failing, unrestricted.
Never ending; never forbidden.
Neither ending; nor disallowed.
Neither ending; nor forbidden.