Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
- Hele can boğaza dayandığı zaman. Siz o zaman, bakıp duracaksınız. O anda biz, ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
Biz ona (can çekişene) sizden daha yakınız; ancak siz göremezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
Biz ona, sizden daha yakınız ama göremezsiniz.
Ona, sizden daha yakınız. Fakat siz görmezsiniz.
Ve Biz ona sizden çok daha yakınızdır, fakat siz görmeyeceksiniz.
Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Biz ise ona sizden daha yakınızdır, fakat siz göremezsiniz!
ve (Bizi) görmediğiniz halde, Biz ona sizden daha yakınken:
Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
Biz ise ona sizden yakınızdır ve lakin görmezsiniz
Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz.
Biz ona sizden yakınız. Fakat görmezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız, ama görmezsiniz.
Biz, ona sizden daha yakınız. Ama göremezsiniz.
Biz ise, ona sizden daha yakınız, ama siz göremezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat görmezsiniz.
Biz ona (can çekişene) sizden daha yakınız; ancak siz göremezsiniz.
Biz ona sizden daha yakınız fakat siz göremezsiniz.
We are closer to it than you are, but you do not see.
And We were nearer to it than you, but you saw not.
and We are nearer him than you but you cannot see –
We are closer to it than you are, but you do not see.
We are closer to it than you are, but you do not see.
We are closer to it than you are, but you do not see.