O takdirde, rahat bir hayat, huzur, güzel kokulu rızık ve nimetlerle dolu bir Cennet vardır.
- Eğer ölmek üzere olan kişi, Allah'a yakın olanlardansa, ona rahatlık, güzel kokular ve nimet cenneti vardır.
(88, 89) (Ölen kişi Allah'a) yakınlaştırılanlardan ise ona rahatlık, güzel rızık ve nimet cenneti vardır.
o zaman neşe, çiçekler ve nimet bahçeleri...
O takdirde, rahat bir hayat, huzur, güzel kokulu rızık ve nimetlerle dolu bir Cennet vardır.
Huzur, güzel kokular ve nimetlerle dolu bahçeler onu bekler.
Gönül rahatlığı, güzel kokulu çiçekler ve nimet cenneti.
(yeriniz) tarifsiz bir huzur, bitimsiz bir rızık ve mutluluğun üretildiği cennetler (olur).
Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
(ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cenneti vardır.
(öteki dünyada onu) mutluluk, gönül rahatlığı ve bir esenlik bahçesi (bekler).
(88-89) Fakat (ölen kişi) Allah'a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti vardır.
artık bir revh-u reyhan ve bir Cenneti ne'im
O'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur).
Rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti.
Rahatlık, güzel rızık ve nimet cennetleri...
(88-89) Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naim cenneti var.
Ravh (Rahmani tecelli ile yaşam), Reyhan (Esma tecellileri seyri) ve Nimetler Cenneti vardır.
o zaman neşe, çiçekler ve nimet cennetleri...
O takdirde, rahat bir hayat, huzur, güzel kokulu rızık ve nimetlerle dolu bir Cennet vardır.
Then joy, and rose buds, and paradises of bliss.
Then rest, and plenty, and a garden of bliss.
there is solace and sweetness and a Garden of Delight.
then joy, flowers, and gardens of bliss.
Then joy, and rose buds, and gardens of bliss.
Then joy, and rose buds, and paradises of bliss.