"Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz."
- De ki: Ey kafirler! Sizin taptıklarınıza ben tapmam. Siz de benim taptığıma tapıcılar değilsiniz. Ben asla sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.
Siz de benim taptığıma tapmıyordunuz.
"Siz de benim hizmet ettiğime hizmet edecek değilsiniz."
"Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz."
Siz zaten kul olmazsınız benim kul olduğuma!
"Siz de hizmet edecek değilsiniz; benim hizmet ettiğime!"
siz de benim kul olduğuma kulluk etmezsiniz.
Ve ibadet edenler değilsiniz benim ibadet ettiğime.
"Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz."
hem de siz, benim kulluk ettiğime tapıcılardan değilsiniz.
siz de (hiç) tapmayacaksınız benim taptığıma.
"Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz."
Hem de siz tapıcılardan değilsiniz benim ma'buduma
Siz de benim yapmakta olduğum ibadeti yapıcı değilsiniz.
"Benim taptığıma da siz tapmıyorsunuz."
"Siz de benim kulluk etmekde olduğuma (hiçbir vakit) kulluk ediciler değilsiniz".
Benim taptığıma da sizler, tapacak değilsiniz.
Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.
Siz de benim ibadet ettiğime ibadet etmezsiniz.
"Siz de benim kulluk ettiğime abidler (kullar) değilsiniz."
'Siz de benim taptığıma tapacak değilsiniz.'
Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.
"Nor will you serve what I serve,"
“Neither are you serving what I serve.
nor will you worship what I worship.
"Nor will you ever worship what I worship.
"Nor will you serve what I serve,"
"Nor will you serve what I serve,"