Böylece Biz onu, kendisi ile takva sahiplerini müjdelemen ve inat eden bir halkı uyarabilmen için senin dilinde kolaylaştırdık.
Biz Kur'an'ı, sadece Allah'tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye, senin dilinle kolaylaştırdık.
Şüphesiz ki biz onu (Kur'an'ı) muttakîleri (duyarlı olanları) müjdeleyesin ve (gerçeğe) karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin diline kolaylaştırdık.*
Bunu senin dilinle kolaylaştırdık; onunla erdemlileri müjdeleyesin ve inatçı toplumu uyarasın diye.*
Böylece Biz onu*, kendisi ile takva sahiplerini müjdelemen ve inat eden bir halkı uyarabilmen için senin dilinde kolaylaştırdık.
Kur'an'ın senin dilinle kolaylaştırdık ki* kendini koruyanlara* onunla müjde veresin, karşı koyan topluluğu da uyarasın.
Onu, senin dilinle kolaylaştırdık. Sorumluluk bilinci taşıyanlara, Onunla sevinçli haberler vermen; inatçı bir toplumu da Onunla uyarman için.
İşte sadece bu yüzden Biz onu senin (konuştuğun) dil aracılığıyla kolaylaştırdık ki, sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri onunla müjdeleyip sorumsuzca savrulanları da uyarasın diye.
Biz onu; senin dilinle kolaylaştırdık ki, sakınanları onunla müjdeleyesin, inatçı bir kavmi de onunla uyarasın.
Biz bunu (Kur'an'ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.
Biz, o Kur'an'ı sadece onunla takva sahiplerini müjdelemen ve inat edenleri de korkutman için senin dilinle kolaylaştırdık.
işte yalnızca bu amaçla, bu (ilahi mesajı, ey Peygamber,) senin dilinde kolaylaştırdık ki Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri onunla müjdeleyip, (boş bir) inatla direnip duranları onunla uyarasın;
Ey Muhammed! Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.
Sırf o Kur'anı senin lisanınla şunun için müyesser kıldık ki onunla müttekileri müjdeliyesin ınad edenleri de inzar edesin
Biz o(Kur'a)n'ı senin diline kolaylaştırdık ki, onunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi onunla uyarasın.
Biz bunu (Kuran'ı) senin dilinle kolaylaştırdık, takva sahiplerine müjde vermen ve direnen bir kavmi uyarıp korkutman için.
İşte biz onu (Kur'anı) ancak onunla takva saahiblerini müjdeleyesin, (baatılda) mücadele ve inad edenleri korkutasın diye senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.
İşte Biz; bunu muttakilere müjdeleyesin ve inatçı bir kavmi uyarasın diye senin dilinde indirerek kolaylaştırdık.
Muttakileri müjdelemen ve inatçı bir kavmi uyarman için, bu Kur'an'ı senin dilin ile kolaylaştırdık.
Bizim, Kur'an'ı senin dilinle indirip kolaylaştırmamızın başlıca sebebi, senin müttakileri müjdelemen ve inatçı kimseleri de onunla uyarmandır.
Biz O'nu, O'nunla korunanları müjdeleyesin ve inatçı bir topluluğu da O'nunla uyarasın diye, senin anlatımınla kolaylaştırdık.
Bunu senin dilinle kolaylaştırdık; onunla erdemlileri müjdeleyesin ve inatçı toplumu uyarasın diye.
Böylece Biz onu*, kendisi ile takva sahiplerini müjdelemen ve inat eden bir toplumu uyarabilmen için senin dilinde kolaylaştırdık.
Thus We have made this easy in your tongue so that you may give good news with it to the righteous and that you may warn with it the quarrelsome people.
And We have made it easy in thy tongue, only that thou bear glad tidings therewith to those of prudent fear, and thou warn therewith a contentious people.
We have made it easy on your tongue so that you can give good news to those who have taqwa and warn stubbornly hostile people by it.
We thus made this (Quran) elucidated in your tongue, in order to deliver good news to the righteous, and to warn with it the opponents.
Thus We have made this easy in your tongue so that you may give good news with it to the righteous and that you may warn with it the quarrelsome people.
Thus We have made this easy in your tongue so that you may give good news with it to the righteous and that you may warn with it the quarrelsome people.