Hatırlayın! Denizi yararak sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun taraftarlarını denizde boğmuştuk.
Sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış ve Firavun taraftarlarını boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz.
Hani biz sizin için denizi yarmıştık; sizi kurtarmış, Firavun'un ailesini (destekçilerini) de siz bakıyorken (denizde) boğmuştuk.
Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavunun adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.
Hatırlayın! Denizi yararak sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun taraftarlarını denizde boğmuştuk.
Bir gün denizi ikiye ayırıp sizi kurtardık, Firavun hanedanını da gözünüzün önünde boğduk.
Üstelik sizin için denizi yardığımızda, sizi kurtarmış ve Firavun ailesini gözlerinizin önünde boğmuştuk.
Bir zaman da suyu sizin için açmış ve sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun'un kadrosunu boğmuştuk.
Hani önünüzde denizi yarmıştık da sizi kurtarmış, Firavun hanedanını boğmuştuk. Siz de bunu bakıp görüyordunuz.
Ve sizin için denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun'un adamlarını -gözlerinizin önünde- boğduğumuzu hatırlayın.
Ve bir vakit sizin için denizi yardık, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını boğuverdik, sizler de bakıp duruyordunuz.
Ve önünüzdeki denizi yararak sizi kurtarıp, Firavun hanedanını gözlerinizin önünde boğduğumuz (günleri).
Hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ailesini suda boğmuştuk.
Ve bir vakit sizin sebebinize denizi yardık, sizi necata çıkardık da Ali Fir'avni garkettik sizler bakıp duruyordunuz
Sizin için denizi yarmıştık, sizi kurtarmış ve Fir'avn ailesini boğmuştuk; siz de bunu görüyordunuz.
Denizi yararak (ferakna) sizi kurtarmış (feenceynaküm), Firavun'un adamlarını / taraftarlarını / ordusunu da (ale) gözlerinizin önünde (tenzurun) boğmuştuk (ağrakna).
Hem hatırlayın o demleri ki sizin sebebinize denizi yarıb da hepinizi kurtarmış, Fir'avun haanedanını ise, kendiniz de gözlerinizle bakıb dururken, (suda) boğmuşduk.
Hani, bir de sizin için denizi yarmış, ve sizi kurtarmıştık. Firavun hanedanını da, siz bakıp dururken suda boğmuştuk.
Ve sizin için denizi yardık, sizi kurtarıp; gözünüzün önünde, Firavun Hanedanını suda boğmuştuk.
Yine hatırlayın ki, sizin geçmeniz için denizi yarmış, sizi kurtarıp, siz bakıp dururken gözlerinizin önünde Firavun hanedanını boğmuştuk.
Varlığınızdaki Allah Esma'sı kuvvesinin açığa çıkartılmasıyla denizi yarıp sizi kurtarmış; Firavun ailesini ise size bakıp dururken boğmuştuk!
Denizi yararak sizi kurtarmış, Firavun'un adamlarını da gözlerinizin önünde boğmuştuk.
Hatırlayın! Denizi yararak sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde Firavun ve taraftarlarını da denizde boğmuştuk.
And We parted the sea for you, thus We saved you and drowned the people of Pharaoh while you were watching.
And when We divided for you the sea, and delivered you, and drowned the house of Pharaoh — and you were looking on.
And when We parted the sea for you and rescued you, and drowned the people of Pharaoh while you watched.
Recall that we parted the sea for you; we saved you and drowned Pharaoh's people before your eyes.
And We parted the sea for you, thus We saved you and drowned the people of Pharaoh while you were watching.
We parted the sea for you, thus We saved you and drowned the people of Pharaoh while you were watching.