Hatırlayın! Sizi, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayarak, azabın en kötüsüne uğratan Firavun 'un adamlarından kurtarmıştık. Bunda, sizin için Rabb'inizden büyük bir sınav vardı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve iz | hani | |
2 | necceynakum | sizi kurtarmıştık | نجو |
3 | min | -nden | |
4 | ali | ailesi- | اول |
5 | fir'avne | Fir'avn | |
6 | yesumunekum | onlar size reva görüyor | سوم |
7 | su'e | en kötüsünü | سوا |
8 | l-azabi | azabın | عذب |
9 | yuzebbihune | boğazlayıp | ذبح |
10 | ebna'ekum | oğullarınızı | بني |
11 | ve yestehyune | sağ bırakıyorlardı | حيي |
12 | nisa'ekum | kadınlarınızı | نسو |
13 | ve fi | ve vardı | |
14 | zalikum | bunda sizin için | |
15 | bela'un | bir imtihan | بلو |
16 | min | -den | |
17 | rabbikum | Rabbiniz- | ربب |
18 | azimun | büyük | عظم |
Hani sizi Firavun'un yandaşlarından kurtarmıştık. Zira onlar, eziyetin en kötüsünü size layık görüyorlardı. Erkek çocuklarınızı boğazlıyor, kızlarınızı hayatta bırakıyorlardı. Bu uygulamada, sizin için Rabbinizden ağır bir imtihan vardı.
Hani sizi işkencenin en kötüsüne süren ve oğullarınızı kestirip, kadınlarınızı sağ bırakmakta olan Firavun ailesinden kurtarmıştık. İşte bunda (size anlatılanlarda), Rabbinizden büyük bir imtihan vardır.*
İşkencenin en kötüsünü size uygulayan, kadınlarınızı utandırıp oğullarınızı öldüren Firavunun adamlarından sizi kurtarmıştık. Bu ikisi, Efendinizden büyük bir sınav idi.*
Hatırlayın! Sizi, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayarak, azabın en kötüsüne uğratan Firavun 'un adamlarından kurtarmıştık. Bunda, sizin için Rabb'inizden büyük bir sınav vardı.
Sizi Firavun hanedanından kurtarmıştık. Size en ağır cezayı vermeye çalışıyor, oğullarınızı öldürüyor, kadınlarınızı ise sağ bırakmak istiyorlardı. İşin içinde, Sahibiniz (Rabbiniz) olarak yaptığım* büyük bir imtihan vardı.
Firavun ailesinden sizi kurtardığımızda, size dayanılmaz acılar çektiriyor; oğullarınızı öldürüp, kadınlarınızı da sağ bırakıyorlardı. İşte bunda, Efendinizden, sizin için büyük bir sınav vardı.
Yine bir zaman da sizi Firavun hanedanının elinden kurtarmıştık. Size işkencenin en alçağını reva görüyorlar, erkek çocuklarınızı öldürüp kadınlarınızı da bırakıyorlardı. Bu yaşananlarda, Rabbinizin sizi tabi tuttuğu dehşet bir imtihan vardı.
Sizi Firavun hanedanından kurtardığımızı da hatırlayın. Hani onlar size azabın en çirkiniyle kötülük ediyorlardı: Erkek çocuklarınızı boğazlıyorlar, kadınlarınızı diri bırakıyorlar/kadınlarınızın rahimlerini yoklayıp çocuk alıyorlar/kadınlarınıza utanç duyulacak şeyler yapıyorlardı. İşte bunda sizin için, Rabb'inizden gelen büyük bir ıstırap ve imtihan vardı.
Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
Hem hatırlayın ki, bir zaman sizi Firavun'un ailesinden kurtardık. Size azabın en kötüsünü reva görüyor, oğullarınızı boğazlıyor ve kızlarınızı sağ bırakıyorlardı. Ve bunda size Rabbiniz tarafından büyük bir imtihan vardı.
Ve (hatırlayın) azapların en korkuncu olarak -ki sizin için Rabbinizden büyük bir imtihandı- oğullarınızı boğazlayıp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun hanedanının elinden sizi kurtardığımız (günleri).
Hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan Firavun ailesinden kurtarmıştık. Bunda, size Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı.
Hem hatırlayın ki bir vakit sizi Ali Firavnden kurtardık, sizi azabın kötüsüne peyleyorlardı; oğullarınızı boğazlıyorlar ve kızlarınızı diri tutmak istiyorlardı ve bunda size rabbınız tarafından büyük bir imtihan vardı
Sizi Fir'avn ailesinden de kurtarmıştık. Hani (onlar), size azabın en kötüsünü reva görüyor, oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı ve bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı.
Size işkencenin en kötüsünü yapan, kadınlarınızı bırakıp oğullarınızı öldüren Firavun'un adamlarından sizi kurtarmıştık. Bu, rabbinizden büyük bir sınav idi.
Yine hatırlayın o zamanı ki (yeni doğan) oğullarınızı boğazlayıp kızlarınızı sağ bırakmak (yahud kadınlarınıza utanılacak dürlü fenalıklar yapmak) suretiyle size (atalarınıza) işkencenin en kötüsünü yüklemekde devameden Fir'avun haanedanından sizi kurtarmışdık. Bunda (bu azabda ve kurtarmada) Rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı sizin için.
Hani, sizi oğullarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı sağ bırakarak en kötü işkenceye tabi tutan Firavun hanedanından kurtarmıştık. Bu da sizin için Rabbınız tarafından büyük bir imtihandı.
Size işkence eden, kadınlarınızı sağ bırakıp oğullarınızı öldüren Firavun Hanedanından sizi kurtarmıştık. Bunda Rabbiniz'den büyük bir imtihan vardı.
Hem sizi en feci işkencelere uğrattıkları zaman Firavun'un adamlarından kurtardığımızı da hatırlayın! Onlar sizin dünyaya gelen erkek çocuklarınızı kesiyor, kız çocuklarınızı ise kötülük için hayatta bırakıyorlardı. İşte bunda size Rabbiniz tarafından çetin bir imtihan vardı.
Sizi Firavun ailesinden de kurtarmıştık, ki size en kötü azabı yaşattırıyorlardı. Erkek çocuklarınızı boğazlayıp, kadınlarınızı hayatta bırakıyorlardı. Rabbinizin azametli bir belası içindeydiniz.
İşkencenin en kötüsünü size uygulayan, kadınlarınızı bırakıp oğullarınızı öldüren Firavun'un adamlarından sizi kurtarmıştık. Bu, Rabbinizden büyük bir sınav idi.
Hatırlayın! Sizi, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayarak, işkencenin en kötüsüne uğratan Firavun 'un adamlarından kurtarmıştık. Bunda, sizin için Rabb'inizden büyük bir sınav vardı.
And We saved you from the people of Pharaoh; they were punishing you with severe retribution, killing your children, and raping your women. In that was a great trial from your Lord.
And when We delivered you from the house of Pharaoh: they were afflicting you with an evil punishment, slaughtering your sons and sparing your women; and in that was a great trial from your Lord.
Remember when We rescued you from the people of Pharaoh. They were inflicting an evil punishment on you – slaughtering your sons and letting your women live. In that there was a terrible trial for you from your Lord.
Recall that we saved you from Pharaoh's people who inflicted upon you the worst persecution, slaying your sons and sparing your daughters. That was an exacting test from your Lord.
And We saved you from the people of Pharaoh, they were afflicting you with the worst punishment; they used to slaughter your children, and rape your women. In that was a great test from your Lord.
We saved you from the people of Pharaoh; they were punishing you with severe retribution, killing your children, and shaming your women. In that was a great trial from your Lord.