"Korkma! Kuşkusuz ki sen üstün geleceksin." dedik.
"Korkma, sen elbette daha üstünsün" dedik.
(Biz de Musa'ya) şöyle demiştik: "Korkma! Şüphesiz ki sen galip geleceksin!
"Korkma" dedik, "Sen üstün geleceksin."
"Korkma! Kuşkusuz ki sen üstün geleceksin." dedik.
"Korkma!" dedik, "Üstün gelecek olan sensin.
"Korkma!" dedik; "Üstün gelecek olan, kesinlikle sensin, sen!"
Ona "Korkma!" dedik, "Şüphe yok ki sonunda üstün gelecek olan sen olacaksın, elbette sen!
Şöyle dedik: "Korkma, üstün gelecek olan sensin!"
"Korkma" dedik. "Muhakkak sen üstün geleceksin."
Dedik ki: "Korkma, çünkü sensin üstün sen!
(Fakat o'na:) "Korkma!" dedik, "Sonunda üstün gelecek olan sensin!
Şöyle dedik: "Korkma (ey Musa!). Çünkü, sensin en üstün olan."
Korkma dedik: çünkü sensin üstün sen
(Biz kendisine): "Korkma, dedik, üstün gelecek sensin, sen!"
"Korkma" dedik. "Muhakkak sen üstün geleceksin."
Biz "Korkma, dedik, çünkü üstün (gelecek) muhakkak sensin, sen".
Korkma; muhakkak sen daha üstünsün, dedik.
-Korkma, şüphesiz sen daha üstünsün, dedik.
"Endişe etme!" dedik, "zira sen galip geleceksin."
"Korkma! Muhakkak ki sen, evet sen üstünsün" dedik.
'Korkma,' dedik, 'Sen üstün geleceksin.'
"Korkma! Kuşkusuz ki sen üstün geleceksin." dedik.
We said: "Do not fear, you will best them. "
We said: “Fear thou not; thou art the uppermost.
We said, ‘Have no fear. You will have the upper hand.
We said, "Have no fear. You will prevail.
We said: "Do not fear, you will best them."
We said, "Do not fear, you will best them."