Kendileriyle savaşılan kimselerin, zulme uğramaları nedeniyle, savaşmalarına izin verildi. Kuşkusuz Allah, onlara yardım etmeye kadirdir.
Zulme uğrayanlara, kendilerine savaş açılmış müminlere savaş izni verildi. Allah onlara yardım etmeye elbette gücü yetendir.
Kendileriyle savaşılanlara, haksızlığa uğratılmaları sebebiyle (savaş için) izin verildi. Şüphesiz ki Allah onlara yardıma gücü yetendir.*
Zulmedilerek kendilerine savaş açılanlara izin verilmiştir. ALLAH onları desteklemeye elbette kadirdir.
Kendileriyle savaşılan kimselerin, zulme uğramaları nedeniyle, savaşmalarına izin verildi. Kuşkusuz Allah, onlara yardım etmeye kadirdir.
Kendilerine karşı savaş açılanlara savaşma izni verildi çünkü haksızlığa uğradılar. Allah, onlara yardım için elbette bir ölçü belirlemiştir.
Kendilerine haksız yere saldırılanlara izin verilmiştir. Kuşkusuz, Allah, onlara yardım etmeye, kesinlikle Gücü Yetendir.
(İşte bu yüzden), kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi; zira onlar zulme uğramış kimselerdi: ve elbette Allah, onlara yardım edecek güce sahiptir.
Kendilerine savaş açılanlara savaşma izni verilmiştir. Çünkü onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir.
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü'minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
Kendilerine savaş açılan kimselere (savaş) izni verildi; çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya gerçekten kadirdir.
Kendilerine haksız yere saldırılan kimselere (savaşma) izni verilmiştir -ve şüphesiz Allah onlara yardım ulaştıracak güçtedir-:
Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah'ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
İzin verildi o kendilerine kıtal edilenlere, çünkü onlara zulm olundu ve şübhesiz ki Allah onları muzaffer kılmağa her halde kadirdir
Kendileriyle savaşılan(mü'min)lere (karşı koyma) izn(i) verildi. Çünkü onlara zulmedilmiştir ve şüphesiz Allah, onlara yardım etmeğe kadirdir.
Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (müminlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Tanrı, onlara yardım etmeye güç yetirendir.
Kendileriyle mukaatele edilen (ya'ni düşmanların hücumuna uğrayan mü'min) lere, uğradıkları o zulümden dolayı, (bilmukaabele harbe) izin verildi. Şübhesiz ki Allah onlara yardım etmiye elbette kemaliyle kaadirdir.
Zulmedildikleri için savaşanlara izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette Kadir'dir.
Zulme uğrayan kimselere savaşmaları için izin verildi. Allah, onlara yardım etmeye elbette kadirdir.
Kendilerine savaş açılan müminlere, savaşmaları için izin verildi. Çünkü onlar zulme maruz kaldılar. Allah onlara zafer vermeye elbette kadirdir.
Kendileri ile savaşılan kimselere, (savaş için) izin verilmiştir.. . Zulme uğradıkları içindir bu! Muhakkak ki Allah onları zafere ulaştırmaya Kaadir'dir.
Zulmedilerek kendilerine savaş açılanlara izin verilmiştir. ALLAH onları desteklemeye elbette kadirdir.
Kendileriyle savaşılan kimselerin, zulme uğramaları nedeniyle, savaşmalarına izin verildi. Kuşkusuz Allah, onlara yardım etmeye kadirdir.
It is permitted for those who have been persecuted to fight. And God is able to give them victory.
Leave is given those who are fought because they were wronged: — and God is able to help them —
Permission to fight is given to those who are fought against because they have been wronged – truly Allah has the power to come to their support –
Permission is granted to those who are being persecuted, since injustice has befallen them, and GOD is certainly able to support them.
Permission has been given to those who are being fought - for they have been wronged. And God is able to give them victory.
It is permitted for those who have been persecuted to fight. God is able to give them victory.