Bunun üzerine, Allah da onlara hem dünya kazancını hem de ahiretin en iyi kazancını verdi. Allah, muhsin olanları sever.
Allah da onlara dünya nimetini, ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah iyi davrananları sever.
Allah da onlara dünya nimetini vermiştir; ahiret sevabının güzelliğini de vermiş (olacak)tır.* Allah güzel davrananları sever.
ALLAH da onlara hem dünya nimetini hem de ahiret nimetinin en güzelini verdi. ALLAH güzel davrananları sever.
Bunun üzerine, Allah da onlara hem dünya kazancını hem de ahiretin en iyi kazancını verdi. Allah, muhsin* olanları sever.
Allah onlara dünyadan beklediklerini verdi. Ahiretten beklediklerinin de pek güzelini verdi. Allah, güzel davrananları sever.
Böylece, Allah, dünya yararının ve sonsuz yaşam yararının en güzelini verdi. Çünkü Allah, güzel davrananları sever.
Bunun ardından Allah onlara, hem bu dünya nimetlerini hem de ahiret nimetlerinin en güzelini bahşetti: Allah kendisini görüyormuş gibi kulluk edenleri sever.
Allah da onlara, hem dünya nimetini verdi hem de ahiret sevabının en güzelini. Allah, güzel düşünüp güzellik sergileyenleri sever.
Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever.
Allah da onlara hem dünya nimetini verdi hem de ahiretin güzel sevabını verdi; öyle ya Allah güzel iş yapanları sever.
Bunun üzerine Allah, onlara, hem bu dünya nimetlerini, hem de ahiretin en güzel nimetlerini bağışladı: Zira Allah, iyilik yapanları sever.
Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükafatını verdi. Allah, güzel davrananları sever.
Binnetice Allah da kendilerine hem dünya sevabını verdi hem de ahıretin güzel sevabını, öyle ya Allah güzel iş yapan muhsinleri sever
Allah da onlara hem dünya karşılığını, hem ahiret karşılığının en güzelini verdi. Çünkü Allah, güzel davrananları sever.
Böylece Tanrı, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Tanrı iyilikte bulananları sever.
Nihayet Allah onlara hem dünya ni'metini, hem ahiret sevabının güzelliğini verdi. Allah iyi hareket edenleri sever.
Bu yüzden Allah, onlara dünya nimetini de, ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Ve Allah ihsan edenleri sever.
Allah da onlara dünya nimetini ve ahiret nimetinin en güzelini verdi. Allah iyilik edenleri sever.
Allah da onlara hem dünya mükafatını, hem de o güzelim ahiret mükafatını verdi. Allah elbette muhsinleri, hep iyi davrananları sever.
Allah da onlara hem dünya sevabını verdi hem de sonsuz gelecek sürecinin en güzel sevabını verdi. Allah ihsan edenleri sever.
ALLAH da onlara hem dünya nimetini hem de ahiret nimetinin en güzelini verdi. ALLAH güzel davrananları sever.
Bunun üzerine, Allah da onlara, hem dünya kazancını hem de ahiretin en iyi kazancını verdi. Allah, muhsin* olanları sever.
So God gave them the reward of this world and the best reward of the Hereafter; and God loves the good doers.
So God gave them the reward of the World and the good reward of the Hereafter; and God loves the doers of good.
So Allah gave them the reward in this world and the best reward in the Next World. Allah loves good-doers.
Consequently, GOD granted them the rewards of this world, and the better rewards of the Hereafter. GOD loves the good doers.
So God gave them the reward of this world and the best reward of the Hereafter; and God loves the good doers.
So God gave them the reward of this world and the best reward of the Hereafter; and God loves the good doers.