Erimiş maden gibi karınlarında kaynar.
- Erimiş maden gibi, karınlarda kaynar, sıcak suyun kaynaması gibi.
(43, 44, 45, 46) Şüphesiz ki zakkum ağacı,*kaynar suyun kaynamasına benzer şekilde suçluların karınları(n)da erimiş maden gibi kaynayan yemeğidir.
Derişik asit gibi ve midelerde kaynayacaktır.
Erimiş maden gibi karınlarında kaynar.
Erimiş maden gibidir. Karınlarda kaynayacaktır.
Karınlarda kaynayan erimiş maden gibi.
tıpkı yanık yağ tortusu gibi karında kaynar,
Erimiş maden misali, karınlarda kaynar.
Pota gibi; karınlarda kaynar durur;
Pota gibi karınlarında kaynar,
tıpkı karın boşluğunda kaynayan sıvı kurşun gibi,
(45-46) O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
Pota gibi karınlarında kaynar,
Pota gibi karınlarda kaynar.
Pota gibi; karınlarda kaynar durur;
(45-46) (O), sıcak suyun kaynadığı gibi karınlar içinde kaynayacak erimiş ma'den (ler) gibidir.
Erimiş maden gibidir. Karınlarında kaynar,
Yanmış yağ gibi karınlarda kaynar durur.
(45-46) Kaynar su nasıl fokurdarsa, o da erimiş maden gibi karınlarında fokurdar.
Erimiş maden gibidir; karınlarda kaynar.
Derişik asit gibi ve midelerde kaynayacaktır
Erimiş maden gibi karınlarında kaynar.
Like hot oil, it will boil in the stomachs.
Like molten brass, it boils in the bellies
seething in the belly like molten brass,
Like lye, it will boil in the stomachs.
Like hot oil, it will boil in the bellies.
Like hot oil, it will boil in the stomachs.