O, Kafirler için derin bir pişmanlıktır.
Elbette Kur'an, kafirler için bir iç yarasıdır.
Şüphesiz ki o (Kur'an), kâfirler için bir pişmanlık (sebebi)dir.
O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
O, Kafirler için derin bir pişmanlıktır.*
Kur'an, kendini ayetlere kapatan bu kişilerin de yalanını ortaya çıkarır.
Aslında, O, nankörlük edenler için kesinlikle pişmanlık nedenidir.
Bir o kadar kesin olan da şu ki, bu durum inkarı hayat tarzı edinenler için derin bir pişmanlık kaynağı olacak;
Ve o, küfre sapanlar için tam bir hasrettir.
Gerçekten o (Kur'an), kafirler için bir hasrettir.
Ve kesinlikle o, kafirler için bir hasret (vahlanma) vesilesidir.
ama bu (red), şüphesiz, (Allah'ın vahyinin) doğruluğu(nu) inkar edenler için acı bir pişmanlık kaynağı olacaktır,
Şüphesiz Kur'an, kafirler için mutlaka bir pişmanlık sebebidir.
Ve her halde o, kafirler üzerinde bir hasrettir
Doğrusu o, kafirler için hasrettir.
Gerçekten o (Kuran), kafirler için bir hasrettir.
Muhakkak ki o (Kur'an) kafirlere karşı (kaçınılmaz) bir hasretdir.
Ve muhakkak ki o; kafirler için bir üzüntüdür.
O kafirler için bir üzüntüdür.
(50-51) Şüphesiz o, kafirler için büyük bir pişmanlık ve karşılaşacakları kesin bir gerçektir.
Muhakkak ki O (kıyamet süreci), hakikat bilgisini inkar edenler için elbette büyük pişmanlıktır!
O, inkarcılar için bir üzüntü kaynağıdır.
O, gerçeği yalanlayan nankörler için derin bir pişmanlıktır.*
And that it is a distress for the rejecters.
And it will be a sorrow to the false claimers of guidance;
It is a cause of great distress to those who are kafir.
It is but sorrow for the disbelievers.
And that it is a distress for the rejecters.
That it is a distress for the ingrates.