O cezalandırmasının sonucundan çekinmez.
Çünkü onların hiçbiri, başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu.
(Bu toplum) kendi sonundan da korkmuyordu.
Ne var ki hala onların sonlarından ders alınmıyor.
O cezalandırmasının sonucundan çekinmez.
Halbuki o hayırsız*, bu işin böyle biteceğini hiç beklemiyordu.
Sonucundan korkacak değil ya!*
oysa ki o (kavim) kendi akıbetinden zerrece endişe etmezdi.
Allah, işin sonundan korkacak değil ya!
(Allah, asla) Bunun sonucundan korkmaz.
Öyle ya, O, o işin sonundan korkacak değil ki!
çünkü (onlardan) hiçbiri başlarına gelecek şeyin korkusunu taşımıyordu.
Allah, bunun sonucundan çekinmez de!
Öyle ya o sonundan korkacak değil ki.
(Rab) Bu işin sonundan korkmaz.
(Tanrı, asla) Bunun sonucundan korkmaz.
bunun sonundan (hiç bir vech ile) korkmayarak!
Bunun sonundan hiç korkmayarak.
Bunun sonucundan Allah'ın bir endişesi yoktur.
Bunun sonucundan da asla endişe etmedi.
Bu sonucun Allah'ı korkutacak bir yanı da yok!
Ne var ki hala onların sonlarından ders alınmıyor
O cezalandırmasının sonucundan çekinmez.
Yet, those who came after remain heedless.
And fears not its final outcome.
And He does not fear the consequences.
Yet, those who came after them remain heedless.
Yet, those who came after remain heedless.
Yet, those who came after remain heedless.